Tepe tepe kullandığım kelimeler sessiz sinema oyunu gibi sahneden çekilirken, asıl söylediklerim cümle aralıklarında saklanıyor değil desem, yazdığım kelimelerin bütününden yarattığım algılayıştır fısıltılarım ve ben, ruhun derin gölünde saklı olan gizli bilgilerin kalıntısal tortusu.

Söz uçar yazı kalır derler ya, inanma. Geride yalnızca kalan benliğinde oluşan dalgalanmalar ve hissedişler. Gözlerinde varolan, sadece bir toz bulutu kümesi gibi gelip hızla seni süpürüp geçen fısıltılar, rüzgarın sessiz inlemesinden daha narin ve esriyen yüreğini dönüştüren sözler, yüksek sesle dillendirilemezler.