bugün

yaşanmış olayların trajikomik haline denir. gerçek yaşanmış öykülerdir. mesela bu:

1960 ' lı yıllar. elazıg akıl hastanesinden 423 akıl hastası kaçar ve elazıg'ın cadde ve sokaklarına dagılırlar. o zamanın ünlü doktoru mutemet yazıcı, o hastanenin başhekimidir. gelip mutemet bey e sorarlar. ''doktor bey, ne yapalım''? diye. mutemet bey de bana bir düdük verin ve arkamdan vagon olusturacak şekilde dizilin der.

doktor önde elinde düdük, arkasında bir kaç personeliyle düdük çala çala elazıg sokaklarında giderler. bütün deliler kuyruga gelip vagon olustururlar. daha sonra hastaneye geri döndüklerinde bu sayı 612 kişidir.
olay istanbul yeşilköylü bir eski serserinin başından geçiyor. 80'li yılların henüz başları:

esrarı, alkolü birbirine karıştırmıştır ve bakırköy'den yeşilköy'e gelmek üzere bir taksi tutmuştur. devamı konuşmada;

- bi maltepe (der ve sızar)

- (şoför) abi geldik, hangi sokak?

- neresi lan burası?
- maltepe demedin mi abi?
- lan göt, ben senden bi tane maltepe sigarası istedim; samsun deseydim samsun'a mı götürecektin?