bugün

japon teknolojisinin ve disipliniin bile doğal afetlere karşı etkisiz kalabildiğini gördükten sonra bizdeki bu adam sendecilikle nükleer santral kurulursa, "halimiz nice olur ?" diye kara kara düşündürtmüştür.
http://www.youtube.com/watch?v=5IFho5OjRnc

patlamış , sızıntı varmış.
türkiye de nükleer santral yapılmasın dedirten olayın yaşandığı santraldir.
http://www.ustream.tv/channel/nhk-gtv

canlı olarak seyredilebilir.
şu anda patlamalar gerçekleşmekte olduğu haberi geçiliyor.
al jazeera'ye göre tesislerden birinde büyük bir patlama meydana geldi. nükleer tesis etrafındaki tahliye sahasnın çapı 10km'den 20km'ye çıkarıldı.
doğrusu fukushima 1 nolu nükleer santralidir. patlaması elbet ülkede gerginliğe sebep olacaktır, fakat japonya bu. korkmayın.
ölmeyi bayılmak zanneden bir takım ileri zekalının "korkmayın" dediği felaket. sızıntı olması durumunda bütün dünyanın kademeli olarak etkileneceğini düşünecek gri hücreden yoksun olmak da zor. japon hükümeti pazartesi günü borsaları açmamayı tartışıyor şu an. yeni ekonomik kriz kapıda. ayrıca nükleer serpinti çin ve rusya gibi ticaret yaptığımız ülkeleri ve okyanusları da vuracak. at gözlüğünde yeni moda "korkmayın bize bir şey olmaz"...
12.03.2011 tarihinde meydana gelen 9 şiddetindeki japonya depremiyle sızıntı veren santral.
aslında 2 tane santral var bu isimle. isimleri "fukushima 1" ve "fukushima 2".
uludağ sözlükte sadece 2 entry girilen, şu sıralar çok konuşulan nükleer santral.

1971-74 yılları arasında yapılmış bu santral. ben yeni öğrendim şu bilgiyi de aklıma şu soru geldi."ya hu bu japonlar 1945 te 2 tane atom bombası yediler. adamların ulusal kimliği şekillendi. o kadar büyük bir travma oldu bu olay. 1971 de nasıl aştılar o psikozu da nükleer işlere giriştiler?"
inanılır gibi değil, laikliğin 88 yıl tartışıldığı, ikinci adam psikozundan, yancılık kompleksinden kurtulamamış bir zihniyetin yıllar yılı iktidarını beslemek fiiline suret yaptığı çağdaşlık/ilericilik kisvesini, çeşitli araçlarla halka dikte ettirmeye çalıştığı bir ülkenin ferdi olarak inanamıyorum.
bizde böyle bir felaket yaşansa nükleer kelimesi yasaklanır. fizik bölümü kapatılır. o bombaları atan ülke geceleri kabusumuz olana kadar öcüleştirilirdi. yıllar böyle geçer, süreç böyle işler ve biz düşman bellediğimiz nükleer ve nükleerle alakalı şeylerden devlet baba ya sığınmak suretiyle güvende hissederdik kendimizi.
dünyada neler olup bitiyor, başka ülkeler bu nükleer şeysini nasıl zaptedip faydalanıyor diye sormak bile aklımıza gelmezdi. gelirse de devletin şefkat tokadını ensemizde hissederdik mutlaka. demokrasi konusunda böyle olmadı mı? laik değil laisistsiniz denildiğinde böyle olmadı mı?
ey gidi "biz bize benzeriz" zihniyeti..
(bkz: metsamor nükleer enerji santralı)
(bkz: fukushima)
(bkz: fukuş yuvası)*
umarım farklı sıkıntılarla çevresine daha fazla zarar vermeden kotarılır santrali.
konu japonlara ve almanlara gelince akan sular durur. biri 2 atom bombası ile diğeri uçaklardan atılan normal bombalarla tarumar edilmiş 2 devlet. hem de bundan 65 yıl önce. bizim cumhuriyeti kurmamızdan neredeyse çeyrek asır sonra. ama işin özü çalışmak, çalışmak ve tekrar çalışmak. devlet adamı tanımını yaparken de herkesin çok ama çok dikkatli olması lazım. hitler lanet okunan bir devlet adamı/diktatördü ama ikinci dünya savaşı esnasında çılgınlıkları için yaptırdığı araştırmalar sayesinde almanya bu kadar büyük bir sanayi devleti oldu. o sebeple çağa ayak uydurabilmek ve kurallarını devlet adı altında vatandaşı olan her bir bireyin refahı ve refahını düzeltmek için yapabilirsek, farklı görüşlere sırf bizden olmadığı için ket vurmaz isek adam oluruz. başka bir açıklaması yok bunun. ben daha türkiye siyasetinde bir tane devlet adamı görmedim, işler bozuk ya da yanlış gittiğinde istifa etsin. işte işin özü burada yatıyor. bu işler radyasyon yok yahu bak ben rize çayı içiyorum denilebilecek kadar basit değil.
son not: umarım japonya en kısa zamanda bu felaketin izlerini atlatır.
pek iyi haberlerin gelmediği santraldir.
endişeliyiz.
saçtığı radyoaktif maddelerden oluşan bulutların amerika kıtasına ilerlediği, insanların elini vicdanına koymasına, nükleer santralin bir kere düşünmekle yapılmasına karar verilecek birşey olmadığına neden olan santral.

akkuyuda temeli atılan santralin fay hattında olmaması aynı tehlikeye mahal vermediği anlamına gelmez. aksine, 20 km. yakını ve akdeniz fay hatlarıyla doludur. korkulacak mevzu deprem olmasa bile, madem ki radyoaktif madde yaymıyor, çevresinde köyler ve beldeler niçin boşaltıldı? beton havuzlar yapılsa bile atıklar toprağa ve denize ne kadar zarar verecek?

işte tüm bu soruların tek cevabının bulunduğu santral bu. daha fazla enerji için, insan populasyonun genişlemesini durdurmak için, ülke topraklarının yap-işlet-devret zamazingosuyla başka devletlere peşkeş çekilmesi için planlanmış, çağın ilerisi olduğu savunulan ama çağdışı teknolojidir.
(bkz: Fukushima Daiichi)
(bkz: Fukushima Daini)
son haberlere göre betonunda 25 santimlik bir yarık açılan ve yakıt havuzundaki radyasyonlu suyu okyanusa dökülen santraldir. benzer yarıkların diğer reaktörlerde oluşma ihtimalinin olduğu söylenmektedir. bundan iki gün önce deniz suyunda yapılan ölçümlerde normalin 4500 katı radyasyon tespit edilmiştir.

yetkililer fukuşima nükleer santralindeki arızanın çernobilden çok daha büyük bir felakete yol açabileceğini söylüyorlar. nitekim çernobilde yalnızca bir reaktör arızalanmış ve felaket 2 hafta sürmüştür. fukuşimada ise olayın üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen sızıntı engellenememektedir ve tam 4 reaktör tehlike arz etmektedir.

bkz; http://www.ntvmsnbc.com/id/25198765/
çevresindeki deniz suyunda limitlerin yedi buçuk milyon katı radyasyon tespit edilen santral.

bkz; http://www.ntvmsnbc.com/id/25199826/
az önceki depremin ardından yeniden boşaltılmıştır.
yalan olmuş santraldir.
fuhuşima olmuş santraldir.