bugün

tanım yaparsak eğer fotoğraflarda insan gibi gülememektir.

fotoğrafı çekecek kişinin "gülümseee!" diye bağırmasından nefret etmektir. çünkü ben tanıyorum kendimi. o objektife gülümsemeye çalışırsam, saçma ve sahte olduğu her halinden belli olan bir gülümseyiş ortaya çıkacak ki, adam gibi gülümseyebilsem bile "gülümsee!" diyen fotoğrafçıya kin dolu bakan gözlerim beni ele verecek.

eğer fotoğraf toplu çekilecek bir fotoğrafsa iş bir nebze kolaylaşır. biliyorum ki, o fotoğraf da o gülümseyiş pek dikkat çekmez. bu yüzden serbest ve kendimi kasmadan gülümsediğimden genellikle güzel bir gülümseyiş ya da sırıtış olur.

ama eğer fotoğraf karesini süsleyen tek insansam...

orta okulda fotoğrafçıya gitmiştim, gerekli bir iş için vesikalık çektireceğim. o sevimsiz stüdyodaki o döner sandalyeye oturdum. fotoğrafçı bir kaç poz çektikten sonra bana o iğrenç emir cümlesini söyleyiverdi: "gülümse biraz!" cümleyi söylemesinin ardından bir dakika geçmemişken fikir değiştirmiş ve "tamam, tamam gülme sen." demişti.

o an dünya başıma yıkılmamışsa da "keşke her fotoğraf da boynu yana yatık insanlardan olsaydım, en azından onlar moda gibi..." diye düşünmüştüm. yanlış düşünmüşüm.
(bkz: bu benim işte)
saldırmaya hazırlanan bir köpek gibi dişlerimi göstermemle sonuçlanır genellikle.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar