bugün

türkiyedir. dört mevsim yurdumun her yanında envayi çeşit meyve sebze yetişirken forvet yetişmemektedir. tabi din faktörüde vardır, yetişme çağında mahalle ve halı saha maçlarında sık sık duyduğumuz 'allahını seven defansa gelsin' sözü forvetlerin ruhani gelişimini etkilemektedir.

sonuç: burak yılmaz.
burak yılmaz'a hala atıp tutanların ne kadar aciz olduğunu görmekteyiz. sanki milli takım çok çok iyiydi sadece burak yılmaz kötüydü. atınca göklere çıkarırız, kötü olunca yerden yere vururuz. yok öyle bi dünya.
arjantin değildir, ona eminim. pes oynarken takımı 2-2-6 taktiğiyle oynatmak zorunda kalıyoruz. oyun sıkışınca da carrizo' yu çıkarıp pastore' yi alıyoruz.
temeli tarımcılık felsefesine dayanan bir ülke olduğumuzdan mıdır nedir bilinmez, yetiştirdiğimiz futbolcuyu da sebze gibi yetiştiriyoruz sanki. burak yılmaz bugün benim gözümde bir hıyardan, bir kabaktan, bir patlıcandan farksızdı.

marketlerdeki manav reyonu gibiyiz vesselam. kaleci kabak, defans kereviz, ortasaha enginar, forvet hıyar*...
tekti. artık millet vekili.
(bkz: hakan şükür)
tek sorun forvet zaten diğer yerlerin hepsi dört dörtlük.
portekiz. evet onlarında bu problemi var.
bir tane yetiştirdi.
(bkz: hakan şükür)
gelmiş geçmiş en iyi golcüsü denilen şahıs aslında bir kazma olan hakan şükür'dür.

varın rezaleti siz düşünün.
sadece forvet değil; sol bek, stoper de yetiştiremeyen ülkedir.