bugün

paraya tapanların ülkesinde yaşanan en klasik sorundur.

her firma işini görecek şekilde gerekli hizmeti alır ama sıra ödemeye gelince o eller o ceplere hiç gitmek istemez. bu da piyasada gizli bir zincirleme reaksiyona neden olur. oysa herkes hizmetini aldıktan sonra adabıyla ödemesini yapsa hiç sıkıntı yaşanmayacaktır. ama yooook illa puştluk yapılacak üçün beşin derdine düşülecek, kasadan para çıkarmayalım şimdi, oradan gelecek parayla şurasının açığını kapatırız tarzı söylemler yüzünden paranın el değiştirmesi yavaşlar.

bankacılık denetleme kurumu benzeri "firmaları denetleme kurumu" olmalı bu ülkede. hizmetini aldın mı aldın, öde lan hemen parasını demeli. aksi halde daha çok beklersiniz anacım.
tahsil etmek kolay olsaydı herkes satardı dedirten komik serzeniş...
Nakit akışı bozuk firmaların başına gelen durumdur, bir nevi ayakta kalmak için yapmaya zorunlu kalırlar.

bir de nakiti olup yapacağı başka yatırımlara parasını kaydırıp ödeme yapmamak için takla atan firmalar vardır ki patronun ahlak yapısı sorgulanmalıdır.
ödemediği paralarla kule diken firmalarımız mevcuttur.

hatta ahlaksız insanların firma kurmasına engel olmalı, en ağır cezalar verilmelidir.
çok bozulan varsa vade farkı faturası keser, yerse...
ithalat yapan firmaların karşılaşmadığı, yurt içi sikindirik işlerle uğraşan firmaların ükemiz ticaret kanunarının açıklarından faydalanarak kullandığı veya başına gelen olaydır.

çünkü uluslarası ticaret kanunları, parasını ödemeyen firmanın amına direk sokacak kadar sıkıdır.

uluslarası ticaret kanunları dahilinde sözleşme imzaladığınız bir firmaya hiç korkmadan malı gönderin, eşşek gibi öder parasını.
Uzun vadeli alacak-kısa vadeli borç girdabından kaynaklanır çoğunlukla ya da büyük markanın batmasıyla ondan ödeme bekleyen tedarikçi kobilerin parasını alamaması ve yeterli özsermayesi olmadığından batma noktasına gelmesidir.