bugün

genelde a.b.d. kökenlilerdir ve başkanlardır.. ama şimdi dingilin teki yazacak bir alt entrye ''şu şu filmde türkiye tarım bakanının ismi de atılmıştı, amerikan köpekliğinin bu kadarı'' diye.. uğraş dur sonra..
benim canımı çok sıkarlar bu başkanlar.. yedinci sanattan soğuturlar..
sözleşmişim öğlenden arkadaşlarla, akşam büyük bütçeli, iddialı bir hollywood yapımına gideceğiz, stres atacağız (ulan sanki büyükşehir belediye başkanıyım ne stresiyse), akşam yemeğimi yemişim, arkadaşlarla buluşmuşum, muhabbetimi etmişim, çikolatayla kolamı almışım (pop-corndan nefret ederim), yayılmışım koltuğuma, film başlamış, güzele de benziyor, tam içine gireceğim filmin, şöylemesine bir diyalog:
- oh my gosh, we got to let president benders about this situation!..
+ yeeah, yeeah, you're right..
[tercümesi: diyor ki şimdi ilk adam ''hay skiim olaya bak'' diyor, ''başkan benders'e (güzel salladım soyismi) haber vermeliyiz mutlaka yoksa belamızı sker bu başkan 'bana niye sölemiyonuz' da 'ülke başkanı mıyım, skinizin başkanı mıyım belli değil' de ağlatır adamı'' diyor.. ikinci lavuk da ''haklısın abi'' çekiyor.. zaten ezik bir herif.. olayı da o başlatmış çıkıyor filmin sonunda..]
e ben niye izleyim ki bu filmi.. istediği kadar iddialı olsun, güzel olsun isterse milyar dolar dökülmüş olsun çekimine.. başkanın ismi kolpa lan.. gerçek değil ki artık film.. nasıl gireceğim içine.. benders diye başkan mı olur amına koym.. bush işte.. madem gerçek ismini koyamayacaksın o zaman çıkar başkanı senaryodan..
bir de bazen rolü oluyor bu başkanların o daha azap verici.. pirezidınt bendırs'mış.. koymuşlar biraz göbekli, beyaz saçlı bir herif oynuyor..
skiyim yapacağınız işi.. yetti be!..

- patlamış mısıra 'pop-corn' diyebilecek kadar emperyalizm iti olanların uydurduğu sahte bir rahatsızlık..
+ sus sen de skecem..