bugün

mesele abdullatif şener'in mason dernekleriyle genel bir paralellik içinde oldukları bilinen rotary kulübünde katılım belgesi alması üzerine akıllara geldi...
http://www.samanyoluhaber.com/sondakika-95888.html

efendim, cemaat her zaman kendisine masonları düşman beller. onlara kesinkes yaklaşmaz. hatta, kendi medyası yoluyla da sürekli bir karalama propagandasına girip, dizilerinde "türkiye'yi kaosa sürükleyen" "ulusalcı" "militarist" kişiler şeklinde lanse etmeyi tercih eder.

oysa, düşünce özgürlüğü ve hoşgörü martavallarında hiç böylesi düşmancıl tavırlara yer var mıdır?

hem, bizatihi, fethullah yapılanmasının şu ana dek geldiği boyutta masonik örgütlerden ve sermaye dağılımından feyz almadığı, örnek olarak görmediğini kim iddia edebilir.

gizli toplantılar, gizli okumalar, garip ritüeller...

fethullah da islam adı altında kendi inançlarını dikte etmiyor mu şakirtlerine?

rakip görmelerinden kaynaklanıyor olsa gerek. belki de tek rakip. tabi, kulvarlar ortak... ama sadece ilk fethedenin ödüllendirileceği bir karşılaşma olunca ister istemez rakipleşiliyor...
futbol gibi düşünelim;

birisi fenerbahçe, diğeri galatasaray. ikisi de şampiyon olmak istiyor. çekememeleri normal.

kıssadan hisse iki grupta bu ülkenin ve dünyanın içine etme çabasında.
(bkz: masonu çekenler parmak kaldırsın)
Genel anlamda ülkemizdeki masonların ulusalcılar tarafından siyasi ve ekonomik açıdan desteklendiği göz önüne alındığında iki kişi konuşurken üçüncünün yapması gereken eyleme mecbur bırakılmaktır . Ülkemizde sadece kapitalist olmak yetmiyor milliyetçi emperyalist de olmak gerekiyor . Ayrıca ortadoğu'daki israil - filistin çatışması da din kardeşliği bakımından amerikancı masonlar ve küçük-burjuva oligarşileri tarafından bir kenara atılmanın ve neticesinde bu tavıra karşı verilmesi gereken bir tepki olarak ortaya çıkmaktadır . Neyse atı alan üsküdar'ı çoktan geçmiştir .
yazarların göremeselerde beni çekememesiyle eş değerdir, hele gördükleri zamanki benzetme ise zall'a kall gelmesinde düşüncesine eşdeğerdir.