bugün

16 yıldır adıyla müsemma toplantılara ev sahipliği yapan yüksek rakımlı serin bölge. efendim, şenlik yapılıyor diye gittiğim bu yerde gördüğüm ve öğrendiğim kadarıyla curcunanın ilk akşamı iki şarkıcı konser verirken, ertesi gün sabah saatlerinde yağlı güreşlere geçiliyor.

(bkz: muhabiriniz dumlu bildiriyor)

öncekileri bilmem elbet ama organizasyonunu konyaaltı belediyesi'nin yaptığı bu yılki şenlikler (bence curcuna) tam anlamıyla fiyaskoydu. peki, nedir bu fiyaskolar?

- şenliklerin yapılacağı meydan yer yer belimi bulan otlardan arındırılmamış, sadece protokolün bulunacağı alan budanmıştı. eskiden bataklık olan bu bölgenin çamurlu yerleri çakıllandırma benzeri önlemlerden men edilmişti. ayrıca yabanî otların yılanlara, farelere ve böceklere ev sahipliği yaptığı sahanın sadece belli bir bölgesinde (bilim bakalım hangi bölge) tedbir alınması şaşırtmıştır.

- sucusuna, köftecisine, tuhafiyecisine, ocusuna, bucusuna alanda yer kiralayan belediyenin düzensiz iş yapması, ilk bakışta fark edilen salla başını al maaşını hâlleri arasındaydı. birbirlerinin yerini -bilerek ya da bilmeyerek- işgâl eden esnafın ara ara kapışması bu hâlin deliliydi.

- şenlik boyunca bölgede kalacaklar düşünülüp de(!) duşlara kilit vurulması apayrı bir sancıyken, ihtimâlî bir sağlık sorununa karşı mıntıkada tek bir ambulansın bulunması işgüzarlığın dik alâsıydı. ciddi vakalarda en yakın sağlık merkezine çabuk ulaşım adına bölgeye bir helikopter kondurmak çok mu zordu?

- özellikle şenliklerin hemen öncesindeki ve sonrasındaki gecelerde güvenlik sorunu had safhadaydı. geceleri yaşanacak olası durumlarda ne maruzat bildirilecek zabıta ne müdahale edecek jandarma yoktu. öyle ki yaşanan kavgalar ancak tarafların yorulmasıyla son bulabildi.

daha birçok organizasyon sorunu sıralayabilirim ama lâfı uzatıp da siz okuyucuları bıktırmak istemiyorum. oradan iyi anılarla dönmeyi düşlemiştim fakat 24 yıllık hayatımın en sikindirik haftası olarak seyir defterime kazınan günlere gark oldum.

(bkz: şen gittim yaslı geldim)
ağustos ayında güneşli bir günde saat 12:00'da güneşin altında yatıp terlemediğim antalya yaylası.
antalyada yayla havası denince akla gelendir. antalya'ya sadece 40 km. uzaklıkta 1650 metre yüksekliktedir. aslında zirve 1850 lere dayanır ama bizim yazlık 1650 narpızlı çeşmesi civarındadır. antalya'da klima altında yatarsın orada yorgan ile.