bugün

ferhat gerçek... sol görüşlü yürüyüş isimli derginin dağıtımını yaparken polis tarafından arkasından vurulan ve sırtından giren kurşunun omuriliğini parçalaması sonucu bir daha asla iki ayağanının üzerinde duramayacak 16 yaşında bir genç.

bu olay tıpkı irfan ağdaş'ın 16 yaşında alibeyköy'de kurtuluş dergisi satarken göğsünden kurşunlanıp, daha sonrada onlarca kişinin önünde, kurşun isabet eden yerine polislerin tekme atıp öldürülmesi olayını andırıyor. irfan'ın hayatını kaybedeli 10 yılı geçti. değişen hiç bir şey yok. hala katiller ellerini, kollarını sallayarak, bellerinde silahla yeni kurbanlar arıyorlar kendilerine. 10 küsur yıldır bir şey değişmemiş dedik ya; vazgeçtim, değişmiş. irfan ölmüştü, ferhat ise sadece sakat kaldı. demokratikleşmişiz...

ha bir de ferhat'a dava açılması olayı var tabii. evlere şenlik. ona değinmiyorum bile, gülüp geçiyorum...

ferhat dergisini satmaya çıkıyor çünkü ferhat'ın dergisi tekelci dağıtım şirketlerince ülkenin dört bir yanına dağıtılmıyor. çünkü ferhat'ın dergisi fikir yazıyor, yazarlarını satmıyor. milyarlarca transfer ücretine kendini pazarlayıp, sonra çıkarları ters düştüğünde patronlarına söven yazarları yok o derginin. o derginin sahipleri, mahallelerinde dergilerini satan çocuklar...

birileri köşklerinde hiç tanımadıkları, hiç önemsemedikleri insanlara "halkım" diyor, "unutma bizi" diyor. ferhat, halk! ferhat halkının dergilerinden birini okuduğu ve halkına gerçek sorunlarını ulaştırmaya çalıştığı için arkadan vuruluyor.

kaderin şu cilvesine bakınki ferhat ın dağıttığı derginin adı yürüyüş...
yasama tamamda..
yürütmeyi yanlış anladık sanırım...
(bkz: ferhat gerçek)