bugün

iki tane zıt karakterin karşılaştırması:

melo küçük yaştan itibaren futbola emek verip brezilya milli takımına kadar yükselmiş, dünya kupası'na gitmiş, juventus gibi bir takımda oynamış kariyerli bir futbolcudur. yıldırım demirören ise babası erdoğan demirören'in mirasına konmuştur.

melo delidir ama kendi gibidir; futbol stili mücadeleci ve serttir; başarısının kaynağı hırsından dolayı zaman zaman başını belaya sokar... demirören akıllı mıdır bilemeyiz ama ona akıl veren, hatta emir veren başkalarıdır. hiç bir zaman başı belaya girmez, çünkü başkalarına bela olacak gücü ve parası vardır. mesela şu an türk futboluna bela olmuştur.

felipe melo'yu sevmeyen çoktur, ama seven de çoktur... yıldırım demirören'i kimse sevmez, sadece kendisine katlanmak zorunda olanalar vardır.

felipe melo'nun en büyük günahı adam dövmesi... demirören'in ise şikeyi aklaması...

felipe melo göte göt der... demirören ise tutarsızdır, insan ayırır; ırkçılık yapanı değil, dil çıkaranı daha suçlu görür.

felipe melo'nun hareketleri eleştirilebilir, hatta kendisine kızanlar sonuna kadar haklı olabilir. yıldırım demirören ise türk futboluna melo'nun verebileceğinden daha çok hasarı vermiştir, vermektedir ve öyle görünüyor ki daha da verecektir.

diye uzar gider.
(bkz: adam haklı beyler dağılın)

Felipe Melo'yu en azından kendi takımının taraftarları seviyor ve allah var, işini yapıyor. Peki tüp kafalı Demirören ne işe yarıyor ve gerçekten kimler tarafından takdir ediliyor ve seviliyor?

Melo'nun dünyanın her yerinde alacağı versus.
yildirim demiroren sikin bunu emrini hakederken melo hirsindan yanlislik yapan bir futbolcudur.