bugün

"kansere çare bulunmuş bir zamanda doğsak hepimiz şanslı olurduk" mantığı ile giderilebilecek bir iddia.

"ingiliz kraliyet ailesine doğmuş olsaydım"; "filanca zamanda falanca diyarda doğsaydım" şeklinde türevleri olan bu düşünce, insanın bir çeşit ruh olarak bir yerlerde hazır bekletildiği, zamanı gelince sıradaki rahimden vücut bulup dünyaya geldiğini falan zannediyor olmalı. milyonlarca sperm yumurtayı döllemeye gidiyor, sadece bir tanesi başarılı olduğu için sen doğuyorsun, yani kelimenin tam anlamıyla "milyonda bir ihtimal"sin, ama bunu yeterli bulmuyorsun. demek ki kafanda "hangi sperm hangi yumurtayı döllerse döllesin ben yine de var olurdum" gibi bir düşünce var. ilginç...

şans bu hayatta elbette önemli bir faktör; bazı insanlar öyle konumların, durumların veya devirlerin içine doğuyor ki, neyin ne olduğunu kavrayamadan silinip gidiyor. bunu yok sayamayız. ama burada şanssızlık olarak adlandırılabilecek bir durumu dahi lehine çevirmeyi başaranlar olabiliyor, bunlar da vakıa.

üstelik bu "şans" hesabın nereden başlatılacağı ve nerede durdurulacağı hikayesi de ayrı bir tartışma konusu. misal, çok varlıklı bir aileye doğdun, tut ki padişah çocuğusun, kardeşin taht kavgasında seni boğdurdu: buyur bakalım. "Ama aynı zamanda kardeş katlinin durdurulduğu bir zamanda dünyaya gelmem gerek..." Bunu da versek "neden birinci ya da güçlü çocuk ben olmadım, kral olurdum", onu da versek "neden fakir fukaranın ayaklanıp kraliyeti devirdiği bir döneme denk geldim", onu da halletsek "neden kraliyetin gücünün sembolik olduğu bir asırda doğdum", onu da halletsek "benim pipim niye 12 santim?"... Bitmez yani.

Adam ingiliz kralı, koskoca britanya imparatorluğunu temsil ediyor, gelgelelim tahta çıktıktan onbir ay sonra sevdiği kadın uğruna herşeyi bırakıp gidiyor. Sene 1936, 8. Edward, aç oku. Peki Bu elemanı ne yapacağız? prensibini veya sevgisini şansının önüne koydu diye "enayiymiş" mi diyeceğiz?

bir kere ingiliz kraliyet ailesinin mensubu olarak doğsan sen sen olmazdın. burada ille de sorgulanacak bir durum varsa, o da belki, böylesi mekanizmaların, ayrıcalıklı makamların neden var olduğudur, yoksa o statüleri hangi ölümlülerin doldurduğu değil. üstelik böylesi ihtimalleri kurgulayan her yaratık otomatik olarak ve yalnızca "insan" olacağı için zaten varlıksal anlamda ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. bir kurbağa "ben neden fil olmadım?" diye hayıflanmaz, o kafa sadece insanda var.