bugün

kendilerinin ellerinden geliyor ya da gelmiyor hiç fark etmeksizin ne bir yararlı iş ne de güzel bir yanları olmadığı için ve ortalık da fazlalık sayılacak tarzdan yaşadıkları için ister istemez cinsten sevmemektir. ayrıca da malumunuz olarak yadsınamaz bir gerçeklik ve de gün ışığı gibi ortada duran hadisedir.

sevgili aziz dostlarım bu mesele aslın da anlaşılması en kolay ve mümkün mertebe dikkat gözü ile bakılırsa pek de uzak olmayan bir hadisedir.

neyse, bu acı gerçeği paylaşıp da can sıkmak istemezdim fakat duramadı içim, yandı gönlüm sizi aydınlatabilme hissiyatı ile dostlar. öğrenin bunları ne olur canınızı yerim.

mesele şu ki dostlarım;

geçen yıl bu zamanlar villa da otururken hiç kesilmezdi ya işte nasıl olduysa elektrikler kesilmez mi!, vay anasına yandığım tam da dedim filmin en heyecanlı yerinde adam almış hoplatıyorken yavruyu!, neyse ne işte gittim baktım ki şalterler mi ne atmış hiç de anlamam anlasam da elimi de sürmem açıkçası bana ne ya!, elektrikçi o saate kapalıdır, yan komşuda uyuyordur eee ben nabacam şimdi derken, o esnada telefon çaldı arayan fakir dostum mürteza abiydi, vay abi tam zamanında ya ne adamsın gelsene sen fakirsin elektrik tamirinden filan anlarsın olmadı bana masaj yaparsın gidersin haaa gelirken alet edevat getir dedim.

sağolsun hemen yardıma koştu da geldi zırrrrr kapı çaldı

-vaaaay murteza kanadıkırık naber la fakoo!,

+iyi paşam senden naber nerede sizin elektrik şalter filan yeri

-aha ya la gel baaak şu

neyse bu yapmaya kalkıştı aradı taradı bir şeyler yaparken ben de o arada viskimle julie yi öpüyorken sordu

-laaaoo vaay beee bu aletler olmadı ya la girmiyor küççüğümüş

demez mi aha oracıkta tansiyonum düştü julie yi bıçakladım ve elimle ittim anında!

+lan denyo dedim fakirliğin yetmezmiş gibi bir de küçük aletli misin vay ben senin babağaan şarap çanağına tükriyim sittir git lan yine zenginden hayır var dedim ve anında görüntü ile evden uşaklara söyleyerek kovdum vurdum kırdım ibneye!

baktım olmayacak böyle biraz küs olduğum yan komşum amerikalı alberti ite kaka aradım

+selamün aleyküm albertingos niddiyon la

-what whats up hey maaan

+avradını sittiğim dedim sittirme zapını filan lan hödük amerikalı gel de aletleri al şu işi gör parası neyse veririm!

neyse geldi bu çıkardı aletini fakire inat!, bir soktu şakkadanak oturttu aaaaa bir baktım elektirkler geldiiii, ondan sonra ben buna bir kafa attım işin bitti daha ne duruyorsun vajinasınına koduğum hergelesi deyyuzu iyi ki bir iyilik yaptın da yani para teşekkür mü bekliyorsun al ulan aletini defol diye onuda kovdum anlayacağınız.

hasılı, bu işler çocuk oyuncağı değil bakınız, fakire ve aç biilaç kesime güvenip adam sayarsınız getirir ufak tefek alet ışıksız aha öyle sap gibi kalırsınız ben diyeyim de suçlu sonra ben olmayayım hadi hayırlısı olsun.

yani anlayacağınız hayır faktörü zengin kısımdan daha çok ve çabuk geliyor bunu demek istemiştim lafın kısası, ve sizin zekanızın alabileceği şekil de ki tarzı bu yani. neyse. sevemiyorum, çünkü ne hayır geliyor ne de iyilik sağlık ne de bir şey, sevilecek yanları yok bence.

mutluluklar.
olmaması gereken yanlış bir insani harekettir.
küçük aletlerden hoşlanmayan kişinin beyanıdır. Hatırlatmak isterim ki büyük aletleri olan fakirlerde vardır. şakkadanak sokar yerine elektrikler anında gelir anlayamazsın. *
En çok da fakir insanların fakirlerden nefret etmesidir.
içlerinde gayet insan olanlarda verdır. Ama bazıları öldürülesidir. Çok farklı özentilikleri vardır. Giyim kuşamı bi halta yaramaz ama havalarından da yanlarından geçilmez.
nefret değil de görünce üzülüyorum.
elimden de birşey gelmiyor.
Görmemek, onlardan, mutsuzluktan kaçmak istiyorum.
bir nevi üç maymun.