bugün

Doğma bilgilerden ibaret olan dinin yeniliklere karşı her zaman kapalı durduğu herkes tarafından bilinir. Bilimin ilerlemesiyle birlikte bir takım görüşler ortaya atılmış ve bunlar çoğu kez dinin öğretileri ile ters düşmüştür. Her yeni bilimsel gelişmede, din bir adım geri çekilmiş ve daha sonra bu bilimsel gelişmeyi kendine yorarak bir adım öne geçmeye çalışmıştır.

Evrim teoriside bilimsel gelişmelerin bir parçası olarak dinin en büyük düşmanı haline gelmiştir. insanların, dünyada yaşamaya başlamalarının adem ve havvadan ibaret olmadığını ve beş milyar yaşındaki dünyanın çeşitli dönemlerinde çeşitli canlı organizmaların hüküm sürdüğünü kanıtlamıştır. Ancak, bilim adamları bu kadar kanıta rağmen, bir takım eksiklerin bulunduğunu ve bunların araştırıldığını beyan ederk evrimin hala teoride kaldığını kabul etmektedir. Bu iyi niyete rağmen, din herzaman için evrim toerisine karşı çıkmış ve ortaya çıkan bir takım kanıtlar için yeni düşünce tarzları geliştirmiştir. Buna en iyi örnek, insanların maymundan geldiğini gösterir fiziksel kanıtları hiç etmek ve dinen, evrimin kabulü ile bu evrimin tanrının kendi eliyle yapıldığını savunmaktır.

Dışardan gözlemlendiği zaman, evrim konusunda dinin kaçak rolü hissedilmekte ve her şeyin cevabının tanrı adıyla verilmekte olduğu görülmektedir.