bugün

Başlığı, amlı evrenin varlığının zorunlu nedeni göte giren yarrak değildir diye açsaydın bir sürü insan yazacak birşeyler bulabilirdi. Ama bu başlık bu sözlüğe fazla.
"zorunlu neden" (necessary connection) zaten david hume'dan beri batı felsefesi'nde sorunlu bir konudur, üstelik tanrı karıştırılmadan, sadece insan algısı ve doğa ilişkisi ele alındığında bile. gazali ise hume'dan 600 sene evvel aynı şüpheyi yakalamış ve zorunlu bağlantının bir yanılsama olduğunu tespit etmiştir. gerçi iş hadiseyi açıklamaya, yani neden hadiselerde neden-sonuç ilişkisi aradığımız ve bulduğumuz sorusuna gelince "allah istedi" diye kestirip atmıştır.

demem o ki, "neden" veya "sebep" tartışmalarında tanrı veya allah tartışmanın son aşamasıdır, ya da hiç dahil edilmemelidir. çünkü sonuçta aynı soru, yani "tanrının varlığının zorunlu nedeni nedir?" sorusu mutlaka ortaya çıkacaktır, bu soruyu evren dahil herşeye yöneltip allah'ı hariç tutmaya kalkarsan kimse yemez. zaten bunu doğru anlayan islam felsefecileri işte tam da bu nedenle, yani din öğretisi ile papaz olmamak için, "şüphe" kavramı çalışmalarında belirdiği an düşünsel tabu sahibi olarak kendi iplerini çekivermişlerdi.

sorsan "şirk koşmamak için" derler. aslında biz ona ödleklik diyoruz. nitekim cesareti bulan medeniyet daha sonra kaptırıp gitti...