bugün

+ yenge, biz bununla çocukluk arkadaşıyız. ne günlerimiz oldu.
- evet, okulda kopya çekerken yakalanmışsınız bir kere. öğretmen kitap okuma cezası vermiş, çok güldüm.
+ o da bir şey mi? bir gün okulda altına sıçtıydı bu...
- ...
düğün fotoğraflarına bakılacak ardından düğün cd'si izlenecek gergin misafirlik.
ev hediyesi de alınması gereken eylemdir. lakin eğer evliliğiniz için maniler var ve beklemedeyseniz, o şapşal suratlı arkadaşlarınızın her akşam seks yapıyoruz imalarını çekmeyiniz derim.
ev işlerinden nefret eden arkadaşınızın hiç olmadığı kadar hamarat olduğuna, yumurta kırmasını bilmezken, türlü yemek çeşitlerini önünüze koyduğuna (ki o kadar farklı yemekle uğraşacağına bari bir çeşit yapaydın da adam gibi olaydı düşünceleri geçer aklınızdan) şahit olmaktır eğer evlenen arkadaşınız kadınsa.
giden şahıs bekar ise zor durumdadır. şöyle ki;

yıllarca lise sıralarında haylazlık yapıp, kızlara bakan, çektikleri acılar ile beraber teselli bulan arkadaşlardan birisi evlenmiştir. yolda bu düşünceler ile giderken eve gelinir. apartman girişinde zil tesisatında daha önceleri 'x yıldırım' yazarken şimdi 'x-y yıldırım' yazmaktadır. ilk vole buradan gelir içinizi bir acı kaplar. neyse asansörden indikten sonra çelik kapıya asılan oval süsüde görerek tekrar zile basılır. bir kaç saniye sonra kapı açılır direk burnunuzu bir aşk kokusu çalar. -vay kardeşim -vay dostum vb. şeklinde ki karşılama cümlelerinden sonra eve girilir. yenge hanım tebessüm ile -hoşgeldin naber der. cevap verildikten sonra arkadaşınız omzunuza kolunu atarak gel la şöyle oturalım der. oturursunuz eski günleri yad edersiniz. tabi arkadaşınız her olayı evlendiği şahısa bağlar. y olmasaydı o olmayacaktı, y iyiki o zaman yoktu ha ha ha. içinizden bsg derken yenge hanım sofraya davet eder. aha en zor kısmı burası işte. karşınıza çifti alarak masaya oturursunuz. yenge yemekleri koyar, sofrada gelecek ve hayallerden bahsederler. aynı şekilde birbirlerinin ellerini tutarlar 'ım 'im li konuşurlar. siz tabi istemeden yemeğe yumulmuşsunuzdur. daha sonra salonda çay faslı başlar. siz koltukta tek otururken x ve y çek yata birbirlerine sokula sokula otururlar. hay ağzınıza s.çayım derken içinizden artık ben kalkayım derseniz dış sesinizle.
yenge sizi akşam yemeğinde tıka basa yedirir. tüm yöresel lezzetler iştahlı gözlerle seni bekler. sizde ev yemeklerine aç olduğunuzda yumulursunuz şuursuzca.. sonuç mu göğüs kafesinden başlayan bir şiskinlikle penguen yürüyusuyle haciyatmaz misali eve dönersiniz.