bugün

insanın kendisini taksim'in ortasında çıplak kalmış gibi hissetmesine neden olur.

eski sevgili ile msn'de konuşurken (olayın burasının nedenini hiç sormayın, bunu ben de bilmiyorum) boru boru "bulamazsın yazılarımı... hem nickimi dahi bilmiyorsun" diye rahat tavırlar sergilerken birden bire çat diye onla ilgili en açık şekilde yazdığınız yazılardan birinin girişini kopyalayıp fırlatır suratınıza. artık inkar etmek için çok geçtir. daha da çırpınıp batmaya gerek yoktur. zaten yeterince rezil olunmuştur.

sizin onunla ilgili tüm gerçek hislerinizi artık biliyordur. bir insanın gözünde daha ne kadar düşebilirsiniz ki...
zaten hep biliniyorsa iş daha vahimdir. *
bak şimdi baya düşündüm ben yazar olabilirdi bu, cünkü aramızda sözlük muhabbeti dönerdi. ama nicki neydi diye?
sonra birden msn adresinin basında ki hede dikkatimi çekti evet arama butonuna yazdım sözlükte; o mutlak son okumaya basladım tüm yazılarını evet bu beni sevgilimdi. ama ayşe kimdi ya bir dakika.. basardıgım durumdur lakin cok girmez sözlüge cagnım eski sevgilim.
ardından onlarca mesaj gelir telefonunuza. nefret kusulur, ihanetle suçlanır, salak yerine konulduğundan bahsedilir. pff!
aga çok fenadır.
Yeni Sevgilinin Sözlük nickini öğrenmesinden daha önemsiz olan durumdur.
çocukluk anılarım az çok hafızasında kaldıysa rahatlıkla gerçekleştirebileceği eylemdir.
iki yüzlü yazar için handikap olsa da adam olan için sorun oluşturmayacak mevzudur.
kötü bir olaydır.
fakat burada yazıyorsa amuda kalkıp beni arasa bulamaz.
benim için hiç bir şeyi değiştirmeyecek olaydır. zira eskide kalmış birisinin benim yazdıklarımı okuması ve kendine bir şeyler çıkararak nefret kusması benim istifimi hiç bozmaz. kaldı ki zaten ben eskide kalanlar hakkında ileri geri konuşmadığım için bu yüzden ne olursa olsun sorun teşkil etmeyecek olaydır.