bugün

Bu insanların nasıl bir düzeni var Allah aşkına!

geçen gün işlek bir meydanda, yaşlıca bir dayı gördüm. ellerini önünde bağlamış, kafası yerde, karşısındaki adamı dinliyor. yorulmuş olmam sebebiyle oradaki bir banka oturdum ve onlara kulak misafiri oldum. genç görünen iyi giyimli adam, karşısındaki dayıyı azarlıyordu. ya patronu, ya amiri diye tahmin ediyorum. yaşlı adamcağız karşısındaki kılkuyruk ne dese "emredersiniz efendim!" diyordu. efendim mi? ne efendimi? emir mi? ne emri? her zaman ki sorgulama hücrelerim çalıştı. yaşlıca olan dayı nasıl hayat şartlarına maruzdu ki kendinden açıkça küçük birine karşı böyle alttan alıyordu. "efendim," diyordu ve suç işlemiş gibi, onun "şöyle yapcaksın, böyle yapacaksın!" talimatlarını dinliyordu. makam, mevki bir tarafa insalığa, yaşlılara hürmete ne olmuştu?

bu tablo karşısında doğru kelime neydi? kader, hazımsızlık, takdir-i ilahi, hayat, hak etmiştir, ekmek parası... doğrusunu bulabilmiş değilim.

bütün iş hayatı, kendi kıçı rahat etsin diye, bir alttakini ezmeye çalışan yavşaklarla dolu doğrusu.


Nasıl oluyor da bir kâğıt parçası için biri efendi diğeri şu ya da bu oluyor? Birinin kapısı açılıyor, diğerinin gururu asılıyor. Biri böbürlenerek, diğeri onun gölgesinden ürkerek yürüyor. Biri son lokmasıyla, diğeri şükürle doyuyor. Bütün bu sistemi anlayamıyorum.

insanların bu modern köleliğine anlam veremiyorum.

vesselam...