bugün

Marx'a göre kapitalizmin ana itici gücü emeğin yabancılaşması ve sömürülmesidir. Kapitalist kar ve artı değerin esas kaynağı ücretli çalışanların karşılığı ödenmeyen emeğidir. işveren-mülkiyet haklarına bağlı olarak devlet tarafından koruma altında olan- kapitalist üretim araçlarının sahibi olduğu için yeni üretilen kazanca sahip çıkar. Kazancı, sermaye bir şeyi sadece onu satmak amacıyla almak için kullanılan para olarak işveren için yeniden üreten çalışanlar, emekleriyle düzenli bir biçimde kapitalizmin kendini yeniden üretmesini sağlar.
gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerden iş gücü almasıdır ve gelişmiş ülkelerin emek ihraç ettiği emekçilerin parasını ödememesi sonucu kazanç sağlamasıdır. ne yazik ki halen günümüzde bu şekilde çalışan işçiler ve bu şekilde çalıştıran işverenler mevcuttur. afrika örnek verilebilir.
başımıza gomonist kesildiler yine.
emeğin kapitalizmde işlevi makineden farksızdır.emek işlevinin farkında değil kendini makine zannetmektedir.bireyin kendine ve emeğine yabancılaşmasını fırsat bilerek onu basit üretim aracı olarak gösterir.işşizliği yoksulluğu yaratır psikolojik baskı oluşturup emekçiyi düşük ücretlerle çalıştırır ve sermayesine sermaye katar.
etinden sütünden yararlan sonra at mantıktaki işlevdir. (bkz: köle)
Burjuva göt büyütürken emekçinin hem alın teri döküp hem de çaba sarf etmesine rağmen emekçinin daha az kazanmasıyla emeğin kapatalizmdeki yeri zaten bellidir.