bugün

mecidiyeköy kavşağında karşıdan karşıya geçiyoruz.
kaldırım kenarında sağlıklı ve diri görünüşlü ama akşamdan kaldığı belli olan bir adam "abi!! bir ekmek parası" diye zırıldar.
adama ters ters bakılır ve "çalış!" diye çıkışılır.

şişli istikametine 10-15 adım atılmıştır ki, başka bir adam(bu da akşamdan kalmış bir tip) önümüze çıkar ve "abi, bir dakika durur musunu?" diye seslenir.
durulur.
adama dönerek,
- buyur,
* abi de, bir şarap parası rica edecektim.
diye istek duyulur.
- şarap kaç lira?
* köpek öldüren içiyoruz abi ya.
- al sana 10 lira. biraz kaliteli iç.
* eyvallah abim, sağolasın.

yola devam edilir.
arkadaş "ekmek parası isteyene çalış dedin, şarap parası isteyene 10 tl niye verdin?" diye söylenir.
ters ters arkadaşa bakılır.
alkolik adamın daha dürüst olduğunu anlatmaya değmez.
zaten, bu olguyu fark edecek algıyı, değer yargıları oluşturur.

arkadaş, ya yavşak ya da salak olduğu anlaşılmıştır. bu durumun her ikisi de zararlı olup, bundan sonra mesafeli davranma başlamıştır.
valla ekmek parası isteyenlerden daha samimidirler. Şahsen dilenci para istese vermem ama şarapçıya yardım etmek lazım vesselam.