bugün

türkiye'dir..

cemil meriç'in sözünde yerini bulmuştur..

--spoiler--
“her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım: karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi! düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?”
--spoiler--

bir misal olarak; 1920-40 arası döneme dokunamazsın.. o dönem yücedir, uludur, türk'ün kara yazgısını değiştirmiştir..

dokunursan, vatan haini olursun..

"gerçekler biz söylediğimiz için gerçektir, yalanlar ise biz yalan dediğimiz için.." demiş adam.. sıkıyorsa beğenme..
türkiye'dir..

evet sol düşünce bu ülkede kuduz köpek gibi kovalanmıştır..
sadece sol düşünce mi?? bütün düşünceler kovalanmıştır.. aslında düşünce kovalanmıştır..

halka rağmen halkçı, baskıcı düşünce ne diyor; biz iktidar olduğumuz zaman iktidardayız.. iktidarda olmadığımız zaman daha fazla iktidardayız.. türkiye'de hangi hükümet gelirse gelsin, iktidar değişmemiştir.. aynı zihniyet hegemonyasını devam ettirir.. iktidar olmayan hükümet canlarını sıkarsa tetikçi medya basar yaygarayı: irtica hortladı! vatanı satıyorlar! teröristler! yobazlar! atatürk düşmanları!! vesaire vesaire.. daha fazla canları sıkılırsa indirirler balyozu darbe yaparlar..

yani ülke zannedilenin aksine dinci, sağcı partiler yönetmedi?? zaten ne menderes'in, ne süleyman demirel'in, ne de özal'ın böyle bir iddiası vardı.. kendilerini dinci diye addetmek bühtan olur..

1920-1940 arası idam sehpalarında adam sallandırılan, astığı astık kestiği kestik bir dönemdi.. bu zihniyet günümüze kadar devam ederek geldi.. sol-sağ, ileri-geri, arka-ön ismi ne olursa olsun, bu baskıcı zihniyet toplumu mağdur etti.. kendisini sol zannedip bu döneme sahip çıkmak ya koyu bir cehaletin, ya da bir ikiyüzlülüğün göstergesidir..