bugün

halkçı, demokrat, özgürlükçü ve (kontrol amaçlı) devletçi diye bilinir kabaca sol görüş.

bugün baktığımızda dünya solu, sınıf ayrımını ortadan kaldırmaya, devletin kaynaklarını adil dağıtmaya, haklar konusunda eşitliğe önem vermektedir. özellikle işçi sınıfı gibi genelden daha düşük gelire sahip kesim desteklemektedir dünyada solu. sosyal demokrat sistemlerin gücünü aldığı kaynak tamamen halktır ve kendileri de halk için çalışırlar. burada teoride geçen sol sistemlerden bahsediyorum. pratikte malesef kuzey avrupa haricinde pek uygulanamamıştır.

türk solu ingiliz aristokrasine benzer. aristokratlar kendi sınıf üstünlüğü için her çalışmayı yapmakla beraber halkçı olduklarını iddia edebilmektedirler. türk soluda malesef bu benzerlik dışında, halka rağmen halk zihniyetiyle sol görüşle çelişmektedir.

tek partili dönem sona erdiğinde demokrat partinin iktidara geleceğini gören chp zihniyeti "bu halkı haso-hüsolar mı yönetecek" deme gafletinde bulunmuştur. halkın içinden gelenleri haso, hüso diyerek, cahillik ve yobazlıkla itham etmiştir. onlara göre basit , cahil halk asla kendisini yönetemez. başlarında mutlaka eğitimli aydın kişiler bulunmalıydı. bunlardan kasıt tabi ki kendileriydi. aradan geçen 50 sene de türk sounda hiç bir şey değişmemiş olduğunu görüyoruz. daha geçenlerde sol görüşlü olduğu bilinen bir rektörümüz " %35'le değil %95'le de gelseler farketmez, cumhuriyet bizimdir, bizim kalacaktır" diyerek halkın tercihine ne kadar saygısı(!) olduğunu göstermemiş miydi?
türk solu halktan uzak, kendi sınıfını ayırmış, halkın tercihlerinden ziyade kendininkilere önem veren bir zihniyete bürünmüştür. bugün laik-elit olarak adlandırılan türk solunun ingiliz aristokrasiyle hiç bir farkı yoktur. sınıf ayrıcalıklarını korumak için hemen hemen herşeyi göze alabildiklerini "ordu göreve" pankartlarından hatırlamaktayız.

mevcut muhafazakar iktidar dünya solu ile çok daha yakın ilişkilere sahiptir. çıkardığı sosyal güvenlik yasaları olsun, işçi hakları olsun, halkçı söylemleri olsun, dozunda milliyetçiliği olsun dünya solu tarafından takdirle karşılanmaktadır. özelleştirmeler dışında dünya solu ile tam bir attifak görünümünde olan mevcut yönetimin sol değil de sağ (hatta radikal) olarak nitelendirilmesi bir başka türkiye tuhaflığıdır.
(bkz: ibrahim üzülmez ile türk solu)
güncel Önemli Başlıklar