bugün

ev sahibi olma sebebiyle kendi maçlarında salonu dolduran ama pek bir halta yaramayan taratarlardır.tamam bu memlekette bir basketbol hatta spor kültürü yoktur, ama hakem üstünde baskı kurmayı, top rakipteyken gürültü çıkarmayı bilemiyor olmak neyin nesidir.sadece fark açıldığı anlarda galatasaray tribünlerinin kült marşlarından dağ başını duman almış ı söylemek midir tribünde olmak ya da taraftar olmak?

bir avuç arjantin seyircisi bile ne şekilde nasıl tezahurat edilebileceği konusunda ders verirken biz sadece salonu dolduruyoruz ama boş dolduruyoruz!
ankara seyircinin istanbuldakinden önde olduğu taraftarlardır.
her maç sonunda basketbolculardan defalarca teşekkür aldıklarına göre işlerini iyi yapan taraftarlardır.
basketbola ilginin çok az olduğuna inandığımdan, bir an önce çarşı grubuyla anlaşılıp tribünlerin tıklım tıklım dolup güzel tezahuratlar eşliğinde izlenmesi gerektiği kanısına vardığım taraftar oluşumu gerçekleşmeli.