bugün

Bir drama içerisinde anlatımın tek bir kişi değil de -yani yalnızca şair, yazar değil- karakterler tarafından yapılmasına dayanan anlatım türü.

Dramatik monolog şiir içerisinde şairin konuşmacı olmadığı anlatım şekli olarak tezahür eder. Türk şiirinde sanıyorum en çok kullanan kişi başlıca edip Cansever'dir. Şiirlerinde sürekli belli belirsiz kişiler, sorular, cevaplar, iç geçirmeler, ara sözler vardır. Örneğin; çağrılmayan yakup adlı şiirinde bu en üstün halindedir.

Şu kısımda net bir şekilde görülebilir:

"Bütün iskemleler ağır ve hastalıklı
Bir gidip bir geliyordum kendime aptallaşarak
Bunu Yakup söyledi
Dedi ki, çünkü herkes Yakubu yaşıyordu, bense
Çöllerden ve kızgın güneşlerden icatlar yapıyordum
Kızgın kağıtların üstüne
Ve alevler halinde dünya bana dokunuyordu
Ve ayakta soğuk bir bira içmiş kadar bir anlamım oluyordu bazen
Ölüyordu ve bir de
Bir otobüse bindiğim, biletçinin bilet bile kesmek istemediği ben
Kendimi koruyordum
Bunu bana Yakup söyledi"

Sürekli olarak bir monolog hakimdir, monolog şairindir fakat konuşma onun değildir, dramaya dahildir.

Edip Cansever'in sihri genellikle buna ve nesnel bağlılaşıma dayanır. Bunlar dışında olan büyüsü nedir bilemiyoruz.