bugün

evet bu insan lise 2 deki edebiyat hocamdır. hiç unutmam bu sözünü. malumunuz ben başakşehir lisesi mezunu biriyim. ve yine malumunuz başakşehir resmen küçük irandır. işte burdaki edebiyat hocam kapalı ve aynı zamanda çokta iyi bir insan olan selma çavuşoğlu idi. kendisiyle bir gün dinin gerekliliği üzerini bir tartışma yürütürken söylediği bu söz beni adeta şoka sokmuştur. biz hırsızlık üzerine konuşurken bana şu sözleri söylemiştir: " ... eğer ben dinimize göre hırsızlığın günah olduğunu bilmeseydim komşumdan ordan burdan cebime atabileceğim her şeyi alırdım. çünkü günah olmadıktan sonra bunun hiç bir sıkıntısı olmadığı gibi getirisi bile vardır. ..." bu konunun dinle alakasını olmadığını ahlakla ve kendisine duyduğu saygı ile alakalı olduğunu açıklamama rağmen bu düşüncesini savunmaya devam etmiştir. bu insanların dini bir felsefe olarak algılamadığını sadece yüzeysel olarak düşündüğünü gösterir ki bu bir üniversite mezunu osmanlıca ve arapça bilen bir insan. diğerlerini düşünmek bile istemiyorum.
din olmazsa komşudan ufak tefek şeyler çalıyor din olunca kayıp trilyon olsun deniz feneri olsun...
ahlaksızlığını din ile örtmeye çalışan mal üzerinden dine bok atmaya çalışmak.
"oysa ki ben çalmıyor, beğenirsem götürüyorum" diyebilecek hocadır.
dini öğrenememiş, anlayamamış, ezbere öğretilmiş ve başkasına anlatabilecek seviyede bilgisi olmayan adamın cahilce anlatımıdır.
dine sığınacak bahaneeleri olanlardır. için temiz olmadıktan sonra dine inanmışsın ne fayda.
aklına koymuş o çalmayı. yakında bol bol tövbe ederken görülmesi muhtemeldir.