bugün

Aslında bu yazıyı bugün yazmamın zamanlaması çok manidar. Hiç yazmamam gerekirdi, birileri düğmeye basmış yine. Araştırmak isterdim ama işin ucu çok derinlerde.

Geçenlerde dış güçlerin oyununa gelmiş yine hayatı sorguluyordum, "iç meselemiz, kimse karışamaz" dediler, azarladılar beni. "Olum ben kimim lan, dışgillerin gavuru muyum?" dedim. Çok kızmışlar bana. Ben ötekiymişim, şucuymuşum, bucuymuşum, biraz daha ileri gidersem sonu "ist"lerle biten başka şeycilerden bile olabilirmişim.

Aslında bi konuşsam var ya yer yerinden oynar. Ama şimdilik bildiklerim benle mezara kadar gidecek. Bildiklerim benimle gene benim aramda olan şeyler olarak kalsın. Herkes şimdilik beni kendi halime bıraksın.

Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır biliyorsunuz değil mi? Acayip haksızlıklar oluyor ya şu halk otobüslerinde. Bazen muavin bilet kesmiyor, içimden "niye kesmedi lan, söylesem mi söylemesem mi" derken, yol uzuyor, dilim lal oluyor, bir anda şeytan oluveriyorum. Sonra da şeytan şeytan "Allah'ından bulsun" diyorum işi havale ediyorum masrafsız. Aslında o muavinin de belki bileti bitmiştir ya, belki bir kitap okuyordur en heyecanlı yerine benim üç kuruşluk ödemem denk gelmiştir, o da unutuvermiştir. Hayırsever bile olabilir aslında kendisi. Ben de az şeytan değilim.

Bu aralar acayip özlü sözler yazasım var. O özlü sözlerle acayip derecede mesajlar verip birilerini kahrı perişaan eyleyebilirim diye düşünüyorum. Çok da uğraşmam düşünmek için, geri kalan zamanımı mücadelemize adayabilirim.

Bizim bi ekibimiz var. Ekibimizin başarısını kıskanıp bize karşı bir toplu mücadeleye girişmişler, mayış lobisi mi neymiş? Neyse bu girişimler için birlik olmamız gerektiğini de arkadaşlara ilettim. Bu arada aramızdan hainler de çıktı biliyor musunuz? işi sıkı tutup, hainleri susturup, bu saldırıyı atlatacağız. Ekibimizle daha iyi bir gelecek hayal ediyoruz, ederken de ağlıyoruz bazen.

Düşmanlarımız da ne çokmuş bizim arkadaş. Dost dediklerimiz hep sırtımızdan vuruyor. Bak bu konuyla ilgili de acayip özlü sözlerim var.

"Dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yarim kara topraktır."
bu işleri bırakmaya karar verdim.

bana şeyto diyorlar artık. parmaklarıyla gösterip gösterip, gülüyorlar. kimin omzuna gitsem yer bulamıyorum arkadaş. milletin sırtına yük de olmak istemem amma...

şeytanlıkta yaratıcılık diye bir kavram oluştu biliyor musunuz bizim camiada? bir de algıda sıçıcılık var, o konuyu es geçiyorum. eskiden olsa milletin aklına iki karpuz kabuğu düşürdün müydü iş biterdi. şimdi öyle değil abiler, ablalar! şimdilerde papucum ters gezinir oldum. bazılarının aklına şüphe düşürmek istiyorum yapamıyorum, zihinleri kilitli. bazılarının zihnine sadece merhaba demem yetiyor bile.

geçenlerde duydum şeytanlar bir olup ajans kurmaya karar vermiş. elemanlar çalıştırıp, paralel telefonlardan birbirlerine yaratıcı fikir paylaşıyorlarmış. kimi sakla diyor, kimi kokla diyor, kimi dur yapma diyor, kimi indir diyor, kimi kaldır diyor, kimi bacak diyor, baldır diyor.

ulan ne günlere kaldık be! işler çok kesat anlayacağınız. bize kimsenin dönüp baktığı yok ha! bakan'lar var aslında ama hepsinde bir havalar ki sormayın. çok zor durumdayız ailecek. bu kışı da zor atlattık. bazen toplayıp çoluğu çocuğu arabistan'a gitmek istiyoruz da korkularımız var. bazı hacıların taşının ayarı yok arkadaş. bu aralar buralardayız. seçimlere kadar bekleyelim en azından.

belki bize de bir kaç ihale kalır seçimlerin ardından.
Sevgili Kankiler!

Böğün acayip doluyum, resmen mesleğimin bittiği günleri yaşıyorum. Bana inananların sayısı çok azaldı. Bana uyanlarda da bariz bir azalma var. inanın elimde çubuğum sağı solu can sıkıntısından eşeleyip duruyorum.

Neden böyle olduk ki biz? Bazen topluyorum eşi dostu tam ayin yapalım diyoruz hepimize birden bir gülme geliyor ki sormayın. Yahu çoluğu çocuğu da yetiştiremez olduk. Babasını dinlemiyor eşşoğlu. Bazen bir şeyler anlatmaya çalışıyorum, anlamıyor da kütük kafalı.

Ya geçenlerde seçimlere kadar bekleyeceğiz demiştik, belki oradan bir iki ekmek yeriz ama yok arkadaş. Seçimlerden de umudu kestik. Rakiplerimiz aldı başını gitti. Bizim çocukları organize ettiydim geçenlerde anket yaptılar. Sonra ağlayarak geldiler, "biz bırakıyoruz bu işi" diye. Bakmışlar olacak gibi değil, soruları kıyıda köşede sinip kendileri cevaplamışlar. Sonra da bizim anket bir tutarsız bir tutarsız ki sormayın. Sırf o yüzden anket paylaşmayı da durdurdum. "Bir ara verin de seçimden sonra yayınlarız" dedim. Sakinleştirdim bizim bebeleri.

Çok da atarlıdır aslında çocuklar. Bazen evde zor tuttuğum bile oluyor. Bir bıraksam millette din iman kalmayacak ha! Düm düz salacaklar fitneleri de yine de biz sıramızı bekliyoruz.

Çünkü dostlar, biz Baba'dan böyle gördük...
bugün kaset dolduramadım. eskilerden bişey koyucam artık.
Yahu bugünlerde lafa değil icraata bakıyorum, icraatta bazı sıkıntılar fark ettim. Cipso'lu telefonumu bile dinlemişler arkadaş. Artık konuşurken cips de mi yemiyek, ne oldu böyle bize?

Ben aslında hep dik dururum, hiç eğilmem. Eğilince arkamdan çatalımı kesenlere de çok kızarım ha! Geçenlerde işkence olsun diye birine kıl yolduruyorum, "gıkıyık, gılıyık" dedi de yumuşadım, güldüm biraz.

Gene sinirliyim ve bazen ağzımın ayarının bozulduğu oluyor. Ama bu bozukluk inanın kitlemin gücüne gitmiyor. "O yapsın, onun mesleği zaten, hak ediyor, o yapmayacak da kim yapacak" diyorlar, böbürleniyorum. "Ona vermeyelim de kime verelim" dediklerinde de inanın bi gülme gelmiyor değil.

Dilimiz de lastik gibi arkadaş.

Sinirlendiğimde asabiyetimin yansıması olarak etrafımdakilerde gördüğüm korku hali, beni acayip derecede rahatlarıyor. "Ohh" diyorum demek ki hala benden korkanlar var. Olmalı da zaten, benden korkanlar olacak ki ben korkmayayım, güçlü olayım. Ben korkarsam fena saldırıyorum yoksa.

Az kaldı dımbıralarım! Sabredin, hepinize yetecek kadar birikimler yaptım. Yeri geldiğinde koyacağım masaya hep birlikte yiyeceğiz.

Benden başka kimseye de inanmayın sakın! Benim ağzımdan çıkan her söz senettir.

Hakkımda konuşulanlara sakın aldanmayın.
Bazıları montajdır!

O hakkımda konuşanların hepsi hain!
Ulan o kadar okumuş adamlar, onca profesörler, onca büyük olduğunu sandığımız siyasetçi, sevdiğimiz sanatçı, hepsi de nasıl düştüler böyle tuzağa anlamıyorum. Beni dinleseler halbuki yarınlar çok daha güzel olacak.

Benim sıfır sorun politikalarım var biliyorsunuz değil mi? Sıfırlayınca aslında herşey düzelecek. Bunun için zaten ben önce kendimden başladım sıfırlamaya.

Herkes de benim gibi bazı şeyleri sıfırlamalı aslında...
'Slm arkadaşlar ben geldim' diyen, haksızlığa karşı susan... işte o benim.

Çok şıpır seçimleri atlattık sevdiklerim.

Hep korkuyordum sizi kaybetmekten. Korkarken çok da bağırmış mıyım ne ettiysem, sesimin tellerine zeval gelmesin deyyi bizim Undamıtan kardeşimden bir müddet, pastörize çiğ yumurtalar tükettim. Sağolsun o da çok ekmeğimizi yediydi bir zamaneler. Yumurta gibi de çocuklarımız var işleri onlarla yürütüyoruz. Yürütme işlerini onlara verdik, iyi de ettik. Kucağında çocuğuna direksiyon öğreten babalar gibiyiz. Yarın nolur, bişey olur kumandayı teslim edecek güvendiğim bebeler yetiştiriyoruz. Kolay değil, herkes herkesin kanalını bilemez...

Ah efendiler! Siz beni çok iyi bilirsiniz, aklınızdan çıkmıyorum uzun zamandır.

Biz, 'biz' olduğumuz müddetçe gerekirse bimlerine gireceğiz bimlerine. Tüm hiddetimizle yeni yollar yapmaya devam edeceğiz. Yol önemli yoldaşlarım, her sakladığımızın üstünden mutlaka çift şeritli bir yol geçer.

Unutulmamalı! Sağlık da önemli tabi, hepimizin yarasını kapatacak miktarda yarabandı stoğumuz da mevcut. Hiç şüpheniz olmasın, inşaannah!

Önümüzde kısa bir günah sürecimiz daha var. Bu süreci çok iyi değerlendirmeliyiz. Özgür ağırlığınızı ortaya koymaktan çekinmeyin, günah işleme özgürlüğünüzü sonuna kadar kullanın. Zaten bunlar için de yeşil zeminli, greenbox teknolojisine müsait miting, gösteri alanları hazırladık. Hepsi bizim için, bizi kimse yenemeyecek aslan börekli reşatlar.

Ülkedeki hain sayısı son yıllarda ciddi oranda çoğaldı fark ettiniz mi? Güzel, ballı, kaymaklı ülkemin neredeyse yarısı hain olmuş dostlarım. Bunları evde tutan da yok üstelik. Herkes benim kitlem gibi mi? 'Evde durun' diyorum duruyorlar, 'vurun' diyorum vuruyorlar. Bize ihanet etmeyen gönüldaşlarımızın hepsiyle gurur duyuyorum. Onlarla birlikte hedefimiz Ak Deniz, aslında olan Baykal Gölü...

Makaracı bunlar ya! Cuma günleri benim sevdiğim günlerdendir haaa! Bayılırım cumalara. Her cuma bir müminin gugulundan girer alnına mutlaka bir günah çakarım. Sonra seyreder eğlenirim. Haddimi aştıysam da Bağış'layın sevgililer.

Biliyorsunuz alnımız AK başımız bip...
Uzun zamandır yazmadım, yazamadım.
işler tıkırında sayılmaz, börtülü böcekler sarmış dört bir yanı!

Tıkırında giden tek şey sizin bana olan sonsuz inancınız.
Sizinle yaşıyorum,
Öyle bir kalbe sahipsiniz ki som altından.
Nesiller boyu size güven duyuyorum,
Bisküvi denince aklıma hep siz geliyorsunuz,
Sizi tariflere sığdıramadım, devreden tarifem olur musunuz?

Her günahın sorumlusu benmişim gibi üzerime üzerime geliyorlar.
istifimi bozmadan zor yokuşlarda omuzladınız beni gidiyorum.
Bu gazla yüzyılın lüferi olurum diye düşünüyorum.

Bana ciddiyet, hiddet çok yakışır bilirsiniz.
Titresin tüm düşmanlar!
Bizim kürkümüz yok.
Bilsinler ki bizim altetimiz, kazağımızan büyük!

Kızıyorum ya ne yapayım?
Beni kızdıranları bazen şamarlayasım geliyor, sonrası boşluk...
Şöyle bir ters bakıyorum, attığım şamar sevimli bir makasa dönüşüyor.
Arıyorum çocukları "oğlum o kadar da abartmayın lan!" diyorum "ama efendim" diyor gülüyor makamseverler.

Nasıl bir tufaya geldik arkadaş! Üzerimizde oyunlar oynanıyor.
Biz ayaklarını seyrediyoruz ne kapabilliriz diye,
derken halayın en terli yerinde dank diye durması gibi başka oyunlara duruveriyoruz.
Aslında tam da mevsimi ama oyundan oyuna gömlek değiştirmek de çok can sıkıyor.

Bi ara her şey yolundaydı.
Sevmediklerimize bay bay'lar ediyorduk, "sizi gidi darbeli matkaplar" deyip eğlenceli eğlenceli laflar sokuyorduk.
Onlar da kumpaslara gelmiş ya lala paşalar!

Şimdi kim benden, ben kimden,
Kim kumpas kurdu, kim darbeledi?
Kimi alsak, kimi soksak?
Kafam biraz karışık bebeler.
Yüzüm şaşkın ama çaktırmıyorum kupaseverler.

Kup ademişken;
Elimizde fazladan da bir kupamız oldu.
Çoğunuz bilirsiniz, çoklarınız da bilir ama sırıtıp bilmezmiş gibi yaparsınız.
işte sizler benim Aziz milletim olmayı bunun için hak ettiniz.
Biz o kupayı nereye soksak pardon koysak bilemedik.
Hiç dert etmeyin, hiç şüpheniz olmasın biz onu da hallederiz.
Gereken cevabı da sizin desteğinizle sandukada veririz.

Artan sevabı da bölüşürüz.
Önümüz Ramazan;
şeytan şeytan gülüşürüz...