bugün

saçmalığın daniskasıdır. şapka takmak sadece psikolojik sorunları olan kişi tarafından devrim olarak nitelendirilebilir.
buna inanan ayyaş falandı herhalde.
çok iş görmüştür. devrim gerçekleştirmiştir.
lakin bu devrimin görevi uygarlaşmak değildir.
batının kucağına kendini bırakmaktır.
şapkayla uygalaşacağız heöyle mi?
bi siktir git çay may bişey yok yaa!

edit: asıl yüzü maskesinde göründüğü gbi olmadığı aşikar bir devrimdir.
ileriye gitmek için batıtan birşeyler almayı kabullenebiliriz, lafım yok.
ama sen git, kılığı al, kıyafeti al, birinin medeni kanununu birinin ceza kanununu al gel...
sonra de ki "bak modernleştiriyorum". orda duuuuur. nerede ilim?
şapka takınca kıyafeti harfi değiştirince, miladi takvim kullanınca ilerleyeceksek bu iş çok kolaymış aslında. yıllardır da takıyoruz, neden işe yaramadı ki acaba?
sarık cübbe vb gibi kıyafetlerden modern kıyafetlere bir anda geçildiğinden ve köklü bir değişim olduğu için bir devrimdir.

türk dil sözlüğüne göre devrimin anlamı: 1. belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik.
2. ihtilal: fransız devrimi.
3. esk. inkılap.
4. esk. çevrilme, katlanma, bükülm.
modernleşmektir. bana göre değil bazılarına göre böyledir.
açıkçası ben fes ile şapkanın farkını göremiyorum. neden fes gericiliği, şapka ilericiliği temsil ediyor. biri diğerinden daha sonra üretildi diye mi? yoksa fesi kullanan devlet eskide kaldı diye mi?
eğer gerçek ilk sorumun cevabıysa, yok böyle bir modernlik diyorum. o zaman saçı dazlak şeklinde kestirmek, ya da kaşına piercing yaptırmakta modernliktir. çünkü yeni moda onlar.
eğer ikinci sorum ise gerçek o zaman derim ki, bize kimse ecdadımızı unutturamaz. en küçüğünden fesi bile unutturamaz. yemeyiz bu oyunları kardeşlerim. hala bir yerlerde kurnazca bekleyenler var unutmayın! ve sizden çok çok daha fazlalar.
zorla modernleştirmek;

şekilcilikler, kültürün moderni olur mu?

(bkz: kültürün moderni olur mu)
"bir eldiven, bir şapka, maymun ve inkılap."
necip fazıl kısakürek

edit: şiirin tamamı kemocanlar;

DESTAN

Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!
Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:
Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,
Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,

Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;
Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!
Durum diye bir laf var, buyrunuz size durum;
Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!

Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,
Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey,
Utanırdı burnunu göstermekten sütninem,
Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem.

Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;
Evde cinayet, tramvay arabasında zina!
Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil;
Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil!

Ve ferman, kumardaki dört kralın buyruğu:
Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu!
Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,
Çatla Sodom - Gomore, patla Bizans ve Roma!

Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!
Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!
Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul;
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!
Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz;
Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz.

Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç;
Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç.
Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;
Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!

Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;
Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!
Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?

Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap!

Necip Fazıl (1947)
şapka ne devrim aracı, ne de modernleşme aracıdır. şapka ancak bir süs, ya da soğukta kafam donmasın diye giyilen bir nevi giysidir. bunu takarak modernleştiğinizi düşünürseniz ancak türkiye kadar modern bir ülke olursunuz. ya da devrimleriniz bu kadar basitse ve şekilcilikten ibaret ise altın semer vurulmuş eşek olursunuz.
kemalistlerin devrimden ne anladığını göstermesi bakımından oldukça ironik bir aksesuardır.

sandılar ki milleti batılı gibi giydirip, batılı gibi yazı yazdırıp, batılı gibi isimlendirip batılılaşacaklar.

bugün pek çok kimseler tarafından hala allanıp pullanan bu fikriyatın ne hale geldiği aşikardır.