bugün

adalet bakanlığının 20 üyesine birden 2011 model 0 km araç alımı, araçlar için özel şöför tahsisi, yine bu 20 üyenin çalışması için (20 üye için!) 17 katlı bir bina yaptırımı, bu binada her üyeye özel oda ve özel sekreter tahsisi için kullanabileceğimiz sözdür. devletin malı denizdir, yemeyenin ne olduğunu hepimiz biliyoruz!
adalet sistemini fransadan örnek almaya çalışan bir ülke olarak, fransanın aynı sayı ve görevdeki çalışanlarına toplamda sadece 2 tane özel araç tahsis edildiğini görmekte bir ironi. ozaman neyi örnek alıyoruz bilemedim şimdi.
(bkz: yemeyen keriz abi)
Sözün devamı çeşitli şekillerde getiriliyor. ankara'da öyle bir hava var ki insan bunu o ortamı yaşayınca daha iyi hissediyor. devletin malı deniz derken şöyle bir örnek oluşturabiliriz. Devlet çeşitli şekillerde paraya hükmediyor. vergiler, özelleştirmeler, kendi gücüyle oluşturduğu kaynaklar,ihaleler gibi. işte ankara'da biraz da bunun kavgası veriliyor. örnek olarak siz bir uçağa binmek için yer bakarsınız. ama devletin kendine ayırdığı boş kontejanlar vardır. bunu bilen kişiler her gün keyfi olarak ankara'da çalışıp istanbul'da oturur ve bu şekilde gelip giderler. başka bir örnek ise sendikalar. çalışanlarından her ay düzenli olarak kesinti yapar. Şimdi sendikalar yüzlerce trilyonluk bütçelere sahipler. neden sendika seçimlerinde kavgalar yaşanır, sendika başkanları iktidara kafa tutabilir daha iyi anlaşılır. çünkü yüksek bütçeli bir yerde, milyonlarca oy potansiyeline sahiptir. sendika başkanlarının bir sonraki adım olarak siyasete atılmaları boşuna değildir. özelleştirmeler başlamadan önce devlete ait sosyal tesisler. buralar da denizlerden biraz daha küçük olan gölcüklerdir. herhangi bir resmi kurumun sosyal tesisini incelerseniz nasıl imkânlara sahip olduklarını görürsünüz. şimdi bazı şirketlere atanan kayyumlar var. ne kadar doğrudur bilinmez ama aldıkları maaşlar konusunda haberler çıktı ve hiçbir yalanlama gelmedi. varsayalım ki bu rakamlar gerçek değil ancak aldıkları maaşlar bile normal vatandaşların çok çok üstünde. ayrıca aldıkları paralar direkt ceplerine kalıyor. onlara tahsis edilen ev,araç, yeme içme gibi şeyler şirketlerin bünyelerinden çıkıyor zaten. bu arada yıl başı yaklaştığı için birçok yerde hediye furyası da başlamıştır. çünkü kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. sözlükte ve daha birçok yerde sosyal sorumluluk projeleri şeklinde yardım kampanyaları düzenleniyor. örneğin köy okullarındaki çocuklar için kırtasiye,kitap ve ısınma yardımları gibi. aslında çok güzel şeyler. ancak örneğin devletin imkanlarını kullanarak her gün uçan birinin masrafı böyle belki de onlarca köyün ihtiyaçlarını karşılayabilir. anlatmak istediğim ortada devasa bütçeler var. bu rakamlar merkezi noktalarda olanlar için deniz. ancak taşraya varana kadar kuruyor. siz de buna dur diyebilirsiniz. Eğer ses vermezseniz onlar devletin malı deniz sözünü kendileri tamamlayacaklar.
ortaokulda bir hocamızın sürekli söylediği sözün ilk kısmıdır. aradan yıllar geçti, tek farkı devletin malının okyanus olduğunu fark ettim.
Başka dillerdeki karşılığının nasıl olduğunu merak ettiğim sözdür.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar