bugün

öğrencilerimle öğretmen-öğrenci ilişkisi içerisinde değil arkadaş gibiyimdiyen hocadır. öğrencisinin derdini anlayan hocadır.

derste en öndeki çıtırın bacaklarını gördükten sonra bir anda konstrasyonu kaybolan öğrencisinin halini anlayan hocamız ; nasıl birşey olduğunu düşünüp sınıfta gezinirken çaktırmadan öğrencinin kulağına eğilip 'hadi git asıl gel' der. tabi ilk önce şaşkınlık geçiren öğrenci eline geçen fırsatı iyi değerlendirip tuvalete gider tabi geldiğinde yüzünde bir gülümseme vardır hocayla göz göze geldikçe de devam eder bu gülümse. hatta hoca ''nasıldı lan güzel mi bari o kadar'' bile diyebilir.

bir de başka türde hocalar var. geçen gün dersteyiz efendim. arkadaşım almış eline bir silgiyi parçalayıp ona buna atıyor. hoca geldi
+oğlum yeter psikolojik hastalığın mı var ?
-yok hocam
+insan gibi dur bi..

tabi dinler mi şampiyon. devam ediyor. gene aynı muhabbet ve bizimki can alıcı lafı söyler..
-canım sıkılıyor hocam
+canın sıkılıyorsa gel dışarı ne yapacağağını söyleyim oğlum

biraz geyik biraz da hocanın ciddiyetini ölçmek isteyen liselim dışarı çıkar. hoca bir fırça atar ve parmağıyla koridorun ucundaki tuvaleti gösterip
+çok sıkıldıysan git 31 çek gel yok yazmıcam

işte bizim böyle erkek hocalara ihtiyacımız var. kızların özel durumu var diyip izin veren , erkekleri tuvalete yollamayan bayan hocalara misilleme olarak , özel durumları bilen erkek hocalar her okula lazım.
"peki insan kendini tutmayı nerde öğrenecek" sorusunu akıllara getirir.