bugün

Toplum ve çevre tarafından birbirinden çok farklı iki kavramın sık sık birbirine karıştırılması. Depresyon, amaçsızlık, isteksizlik, zaman zaman tükenmişlik hissettiren psikolojik bir rahatsızlık. Yalnızca psikolojik de değil, bu tür rahatsızlıkları olan insanların beyin mr'larinda gözle görülür bir kararma gözleniyor. Yani depresyon bir hastalıktır diyebiliriz. Tembellik veya tembelliğin getirdiği birtakım eylemsiz davranışlar depresyon belirtisi olsa da aslında aynı şey değildir. Tembellik bir kişilik sorunudur, geçici bir şey değildir. Çocukken derslerini dinlemeyen, ödevini yapmayan kişiler ilerleyen yaşlarda yetişkin işlerini yapmakta (bulaşık yıkamak, temizlik yapmak, faturaları yatırmak gibi) zorluk çekebilirler.

Kişi, ailesi ve sosyal çevresi yüzünden tembel ve işe yaramaz biri olduğuna ikna olur. Bu, özsaygısının azalmasına ve iyileşme motivasyonunu kaybetmesine neden olur. Kendini değersiz gördükçe hayatla bağı kopabilir hatta kişi intihara sürüklenebilir. Sık sık duyduğumuz "bir depresyon kırıcı olarak anne" mevzusu aslında iyileşme sürecini sekteye uğratabilir. Gripken inadına halı sahaya gitmek, bileğin incinmişken koşmak gibidir depresyona girmeye izin verilmemesi. O yüzden kendinize tembel, işe yaramaz, "sürekli yatıyor miskin" gibi sıfatları yakıştırmadan önce kendinizi dinleyin. Önceden olduğunuz kişiyle bugünkü sizi karşılaştırın. Sorunları tespit etmeye çalışın. Böyle bir ailenin içinde belki psikolojik yardım almak istediğinizi dile getiremeyebilirsiniz ama hiç olmazsa arkadaşlarınızla konuşmayı deneyin. Tembel değilsiniz, değersiz değilsiniz, sadece hastasınız. Bakıma ve sevilmeye ihtiyacınız var. Biraz yalnız kalıp kafa dinlemeniz sizi işe yaramayan birisi yapmaz. Herkes bu hayatta biraz mola alabilmelidir.