bugün

çın çın diye kulagımı tırmalayan biyırşeyır(bearshare) sesi eşliğinde yazıyorum.emre aydın
çok fena baydın desem de her zaman bayılmaya bile muhtaç olan ruhuma gıdasını veriyorum.
ve işte 'kağıt evler'.
sadece bir cümlesi cezbediyor beni.tek bir cümle için,o cümlenin ruhuma dokunması için şimdi
parmaklarımı play tuşuna götürüyorum,23.48 işlem tamam.
yalnızca bir gece önce kafamda tasarlamıştım her şeyi.acı verecekti ama istedigim yere veya
olgunluga getirecekti beni eylemlerim.
kalbim yine muhalefet oldu,ya da onu öldürmek istedigim için nefs-i müdafa da diyebiliriz.
ne dersek diyelim olmadı işte.
sözlük formatı gibi olabilse keşke defolu ruhum.belirli kurallar dışına çıkanı elesek yola
o'nsuz devam etsek..içsek yesek ölsek.
en hassas yerden başladım sanırım kalpti devre dışı kalacak eleman.ilk günden o'nsuz da olmaz
dı ya sevgili okuyucu.
bu sahne,bu dekor,bu kostüm tanıdık bana.sergüzeşti anımsatıyor bana. evet onun baş kahramanı
olabilirim anca bu kostümle.
en çok sen acıtıyorsun ey kalp,hatta lafza-i kalp.
ancak bir kriz olabilirsin 1 gece öncesinde yaşattıklarınla.
hiçbir şeye isyanım yok,her şeyin tanıdık olması da sorun değil tamam.
ama acı vermesin yani acı versinde tadında bıraksın.göz bebeğimde bir ışık daha sönmesin.
bir soluk daha kesilmesin kalbimde.
ya da ben tek kalayım.
yıllarca kendime vaad ettiğimde bu değil miydi zaten? 'ben hep yalnız olucam'.. işte hep bu
sözdü kendi kulaklarıma zikrettiğim.
son'umu görebiliyorum galiba..
sevda bir kentse eğer taşınmak ama sık sık gelip gitmek ve istenilen misafir olmak istiyorum.
ama bu kentin valisi,belediye başkanı o'nun deyimiyle reisi seni istemiyor.
anlamıyorsun kalp,anlamak istemiyorsun ya da..defolusun sen çünkü,kulakların sağır,gözlerin
kör.
sana gelmek böyle işte,parçalanmak milyon kere..
23.58 stop tuşuyla şarkıma dolayısıyla sana son verdim..sus ve defolu hayattan uzak dur aksi
takdirde kollarını da yitireceğin söyleniyor..
-alo?
-dııt dıt dıııt..