bugün

espri anlayışı güçlü ve dedesine laik bir torundur.*
şakacı değil yalancı torundur. birgün biri gelsin
bana desin ki "dedemin sakalını kızıla boyadım"
derim ki ya dede ölmüştür yada torunu çok seviyordur.
zira bir dedeye bunu yapmanın başka yolu yoktur
dede uyumaz, uyusa da çıt çıktımı uyanır,
dedenin uykuda olduğu saatlerde herkes uyur.
su uyur, düşman bile uyur. şahsen benim dedem öyleydi. kasketini de hiç çıkarmazdı başından
hastalandığında yatarken kasketini çıkarmışlardı, kafası kelmiş, bembeyaz bir kel..
hiç kasketini çıkarmadığı için güneş görmemiş kafa derisi.
bembeyaz kalmış öyle, abdest alırken bile görmemiştim o zamanlar çok şaşırmıştım.
dede hiç pijamalı falan da olmaz. dede dediğin hep pantolonu gömleği kazağı bir de ceketi ile gezer.
öyle sakalı kızıla falan boyayamazsın hacu.
*
görsel dedenin yeni halidir,
görsel bu da çocuk şubesine götürülen torundur, almayın amirim şaka yapmıştı bu afacan sadece.
barbaros hayrettin paşa'dan çok etkilenmiş olabilir.
dedesinin çayına nervium atarak uyutmuş ve öyle sakalını boyamış şakacı torundur.