bugün
- uzağı göremeyen insan12
- kekeme olan biri doktor olurmu9
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- anın görüntüsü20
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- icardi19058
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel14
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın8
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız12
- evlilik17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu16
Benim gibi otuzlu yaşlarını yaşamaya yeni yeni alışmaya başlamış bünyeler için keşmekeşten öte bir durum olmasa gerek diye hayıflanmaktan kendimi alamadığım durumdur. Garip bir haleti ruhiyedir velhasıl kelam.
insanoğlunun sırtına hayat diye adlandırılan döngü tarafından yüklenen sorumlulukların, her kuşakta değişime uğruyor olması ve bu kuşak kavramının yıldan yıla daha kısa parametrelere indirgenmiş durumda olması kafa kurcalıyıcılıktan ziyade hayret uyandırıcıdır da aynı zamanda ey sevgili sözlük. Bu hayret uyandırıcılığın tek sebebi pek tabii sadece değişen sorumluluklar değil, günümüzde yetişmekte olan yeni kuşağın beğenileri, değer yargıları ve hayat temellendirmeleri de buna etmendir.
Sanki uzaklardan çok uzaklardan bir el gelmişte ülkemi baştan aşağıya değiştirmiş gibi hissediyorum.
Artık kimseler topaç çevirmiyor, kimse kafçik kavgası yapmıyor, kimse niyet çekmiyor, kimse mahalle maçı yapmıyor, kimse paylaşmayı öğrenmiyor, kimse grup olamıyor, kimse birbirini kollamıyor, kimse farklılıkları tölere edebilme seçeneğiyle tanıştırılmıyor... Yetişmekte olan her genç dijital gerçekliğe(!) inatla ve azimle yönlendiriliyor. Akıllı telefon sahibi olmaları, tablet kullanmaları, laptoplarının olması, kablosuz internet bağlantısına ulaşımlarının olması sanki nefes almaktan sonraki en büyük ihtiyaçları olmuş yeni neslimizin.
Teknolojinin insan doğasına yüzde yüz uyumlu olduğunu hiç bir zaman kabullenememiştim, uzaktan kumandanın olmadığı zamanlarda sıcacık yataktan kalkıp kanal değiştirmek için televizyonun başında dikilmem belki şu an daha az tembel olmama neden olmuştur.
Kuşak çatışmalarında kural bellidir; insan kendinden önceki nesli "bilgisiz ve cahil" olarak, kendinden sonraki nesli ise "sorumsuz ve düşüncesiz" olarak tanımlar. Ama an itibariyle ben genç insanımızı tanımlayamıyorum. Bu kadar çok bölünmüşlükle ve materyalist tutumla bu ülkenin gençliği daha önce karşı karşıya kalmamıştır. Etrafım büyüklerine bayram ziyaretine gitme sözkonusu olduğunda oflayıp puflayan gencecik insanlarla dolu be sözlük. Bayramlaşmaları da utanmasalar twitterden yada facebooktan yapacaklar.
Bu ülkenin her ferdinin insan hayatını kolaylaştırıcı yenilikleri yaşamlarında uygulamaya hakkı olduğu kadar geçmişten günümüze miras kalmış, bizi biz yapan, bu ülke insanını diğer ülke insanlarından ayıran niceliklere karşı da sorumluluğu vardır.
Günümüz türkiyesine bakın, her platformda bir bölünmüşlük, bir çekişme bir didişme mevcut. Şakirdi, kürtçüsü, Atatürkçüsü, tayyipçisi, fenerlisi, galatasaraylısı, alevisi, sünnisi, sağcısı, solcusu, ulusalcısı, tatlı su hümanisti vs... vs... Onlarca etiket bireylerin üstüne şu veya bu şekilde, birey kabul etse de etmesede durmaksızın yapıştırılıyor fakat daha arkadaşlarıyla bir mars oynamak kadar grup olabilmeyi yaşamamış gençlerimiz bu parçalanmayı at gözlükleri gözlerinde, kan dökme hırsı kafalarında, intikam(!) aldığı günün hayali zihninde izliyorlar. Bana da bir kaç etiket yapıştırmaya çalışacaklardır eminim sözlük, lakin insanımızı ambalajlayıp bu etiketleri piyasaya sürenler, boğazımıza girmesi gereken lokmaları daha fazla ve gizlemeksizin çalmaya başladıklarında acı gerçekleri anlayacaklardır.
Konu da nereden nereye geldi, işin özü şu sözlük; "ağaç yaşken eğilir". Bir sonraki kuşağın daha az bölünmüş ve daha az materyelist olması dileğiyle...
insanoğlunun sırtına hayat diye adlandırılan döngü tarafından yüklenen sorumlulukların, her kuşakta değişime uğruyor olması ve bu kuşak kavramının yıldan yıla daha kısa parametrelere indirgenmiş durumda olması kafa kurcalıyıcılıktan ziyade hayret uyandırıcıdır da aynı zamanda ey sevgili sözlük. Bu hayret uyandırıcılığın tek sebebi pek tabii sadece değişen sorumluluklar değil, günümüzde yetişmekte olan yeni kuşağın beğenileri, değer yargıları ve hayat temellendirmeleri de buna etmendir.
Sanki uzaklardan çok uzaklardan bir el gelmişte ülkemi baştan aşağıya değiştirmiş gibi hissediyorum.
Artık kimseler topaç çevirmiyor, kimse kafçik kavgası yapmıyor, kimse niyet çekmiyor, kimse mahalle maçı yapmıyor, kimse paylaşmayı öğrenmiyor, kimse grup olamıyor, kimse birbirini kollamıyor, kimse farklılıkları tölere edebilme seçeneğiyle tanıştırılmıyor... Yetişmekte olan her genç dijital gerçekliğe(!) inatla ve azimle yönlendiriliyor. Akıllı telefon sahibi olmaları, tablet kullanmaları, laptoplarının olması, kablosuz internet bağlantısına ulaşımlarının olması sanki nefes almaktan sonraki en büyük ihtiyaçları olmuş yeni neslimizin.
Teknolojinin insan doğasına yüzde yüz uyumlu olduğunu hiç bir zaman kabullenememiştim, uzaktan kumandanın olmadığı zamanlarda sıcacık yataktan kalkıp kanal değiştirmek için televizyonun başında dikilmem belki şu an daha az tembel olmama neden olmuştur.
Kuşak çatışmalarında kural bellidir; insan kendinden önceki nesli "bilgisiz ve cahil" olarak, kendinden sonraki nesli ise "sorumsuz ve düşüncesiz" olarak tanımlar. Ama an itibariyle ben genç insanımızı tanımlayamıyorum. Bu kadar çok bölünmüşlükle ve materyalist tutumla bu ülkenin gençliği daha önce karşı karşıya kalmamıştır. Etrafım büyüklerine bayram ziyaretine gitme sözkonusu olduğunda oflayıp puflayan gencecik insanlarla dolu be sözlük. Bayramlaşmaları da utanmasalar twitterden yada facebooktan yapacaklar.
Bu ülkenin her ferdinin insan hayatını kolaylaştırıcı yenilikleri yaşamlarında uygulamaya hakkı olduğu kadar geçmişten günümüze miras kalmış, bizi biz yapan, bu ülke insanını diğer ülke insanlarından ayıran niceliklere karşı da sorumluluğu vardır.
Günümüz türkiyesine bakın, her platformda bir bölünmüşlük, bir çekişme bir didişme mevcut. Şakirdi, kürtçüsü, Atatürkçüsü, tayyipçisi, fenerlisi, galatasaraylısı, alevisi, sünnisi, sağcısı, solcusu, ulusalcısı, tatlı su hümanisti vs... vs... Onlarca etiket bireylerin üstüne şu veya bu şekilde, birey kabul etse de etmesede durmaksızın yapıştırılıyor fakat daha arkadaşlarıyla bir mars oynamak kadar grup olabilmeyi yaşamamış gençlerimiz bu parçalanmayı at gözlükleri gözlerinde, kan dökme hırsı kafalarında, intikam(!) aldığı günün hayali zihninde izliyorlar. Bana da bir kaç etiket yapıştırmaya çalışacaklardır eminim sözlük, lakin insanımızı ambalajlayıp bu etiketleri piyasaya sürenler, boğazımıza girmesi gereken lokmaları daha fazla ve gizlemeksizin çalmaya başladıklarında acı gerçekleri anlayacaklardır.
Konu da nereden nereye geldi, işin özü şu sözlük; "ağaç yaşken eğilir". Bir sonraki kuşağın daha az bölünmüş ve daha az materyelist olması dileğiyle...
imkansızı aramaktır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar