bugün
- anın görüntüsü16
- karınıza range rover alır mısınız20
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır8
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- ellerim bos gonlum hos8
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
imkansızı aramaktır.
Benim gibi otuzlu yaşlarını yaşamaya yeni yeni alışmaya başlamış bünyeler için keşmekeşten öte bir durum olmasa gerek diye hayıflanmaktan kendimi alamadığım durumdur. Garip bir haleti ruhiyedir velhasıl kelam.
insanoğlunun sırtına hayat diye adlandırılan döngü tarafından yüklenen sorumlulukların, her kuşakta değişime uğruyor olması ve bu kuşak kavramının yıldan yıla daha kısa parametrelere indirgenmiş durumda olması kafa kurcalıyıcılıktan ziyade hayret uyandırıcıdır da aynı zamanda ey sevgili sözlük. Bu hayret uyandırıcılığın tek sebebi pek tabii sadece değişen sorumluluklar değil, günümüzde yetişmekte olan yeni kuşağın beğenileri, değer yargıları ve hayat temellendirmeleri de buna etmendir.
Sanki uzaklardan çok uzaklardan bir el gelmişte ülkemi baştan aşağıya değiştirmiş gibi hissediyorum.
Artık kimseler topaç çevirmiyor, kimse kafçik kavgası yapmıyor, kimse niyet çekmiyor, kimse mahalle maçı yapmıyor, kimse paylaşmayı öğrenmiyor, kimse grup olamıyor, kimse birbirini kollamıyor, kimse farklılıkları tölere edebilme seçeneğiyle tanıştırılmıyor... Yetişmekte olan her genç dijital gerçekliğe(!) inatla ve azimle yönlendiriliyor. Akıllı telefon sahibi olmaları, tablet kullanmaları, laptoplarının olması, kablosuz internet bağlantısına ulaşımlarının olması sanki nefes almaktan sonraki en büyük ihtiyaçları olmuş yeni neslimizin.
Teknolojinin insan doğasına yüzde yüz uyumlu olduğunu hiç bir zaman kabullenememiştim, uzaktan kumandanın olmadığı zamanlarda sıcacık yataktan kalkıp kanal değiştirmek için televizyonun başında dikilmem belki şu an daha az tembel olmama neden olmuştur.
Kuşak çatışmalarında kural bellidir; insan kendinden önceki nesli "bilgisiz ve cahil" olarak, kendinden sonraki nesli ise "sorumsuz ve düşüncesiz" olarak tanımlar. Ama an itibariyle ben genç insanımızı tanımlayamıyorum. Bu kadar çok bölünmüşlükle ve materyalist tutumla bu ülkenin gençliği daha önce karşı karşıya kalmamıştır. Etrafım büyüklerine bayram ziyaretine gitme sözkonusu olduğunda oflayıp puflayan gencecik insanlarla dolu be sözlük. Bayramlaşmaları da utanmasalar twitterden yada facebooktan yapacaklar.
Bu ülkenin her ferdinin insan hayatını kolaylaştırıcı yenilikleri yaşamlarında uygulamaya hakkı olduğu kadar geçmişten günümüze miras kalmış, bizi biz yapan, bu ülke insanını diğer ülke insanlarından ayıran niceliklere karşı da sorumluluğu vardır.
Günümüz türkiyesine bakın, her platformda bir bölünmüşlük, bir çekişme bir didişme mevcut. Şakirdi, kürtçüsü, Atatürkçüsü, tayyipçisi, fenerlisi, galatasaraylısı, alevisi, sünnisi, sağcısı, solcusu, ulusalcısı, tatlı su hümanisti vs... vs... Onlarca etiket bireylerin üstüne şu veya bu şekilde, birey kabul etse de etmesede durmaksızın yapıştırılıyor fakat daha arkadaşlarıyla bir mars oynamak kadar grup olabilmeyi yaşamamış gençlerimiz bu parçalanmayı at gözlükleri gözlerinde, kan dökme hırsı kafalarında, intikam(!) aldığı günün hayali zihninde izliyorlar. Bana da bir kaç etiket yapıştırmaya çalışacaklardır eminim sözlük, lakin insanımızı ambalajlayıp bu etiketleri piyasaya sürenler, boğazımıza girmesi gereken lokmaları daha fazla ve gizlemeksizin çalmaya başladıklarında acı gerçekleri anlayacaklardır.
Konu da nereden nereye geldi, işin özü şu sözlük; "ağaç yaşken eğilir". Bir sonraki kuşağın daha az bölünmüş ve daha az materyelist olması dileğiyle...
insanoğlunun sırtına hayat diye adlandırılan döngü tarafından yüklenen sorumlulukların, her kuşakta değişime uğruyor olması ve bu kuşak kavramının yıldan yıla daha kısa parametrelere indirgenmiş durumda olması kafa kurcalıyıcılıktan ziyade hayret uyandırıcıdır da aynı zamanda ey sevgili sözlük. Bu hayret uyandırıcılığın tek sebebi pek tabii sadece değişen sorumluluklar değil, günümüzde yetişmekte olan yeni kuşağın beğenileri, değer yargıları ve hayat temellendirmeleri de buna etmendir.
Sanki uzaklardan çok uzaklardan bir el gelmişte ülkemi baştan aşağıya değiştirmiş gibi hissediyorum.
Artık kimseler topaç çevirmiyor, kimse kafçik kavgası yapmıyor, kimse niyet çekmiyor, kimse mahalle maçı yapmıyor, kimse paylaşmayı öğrenmiyor, kimse grup olamıyor, kimse birbirini kollamıyor, kimse farklılıkları tölere edebilme seçeneğiyle tanıştırılmıyor... Yetişmekte olan her genç dijital gerçekliğe(!) inatla ve azimle yönlendiriliyor. Akıllı telefon sahibi olmaları, tablet kullanmaları, laptoplarının olması, kablosuz internet bağlantısına ulaşımlarının olması sanki nefes almaktan sonraki en büyük ihtiyaçları olmuş yeni neslimizin.
Teknolojinin insan doğasına yüzde yüz uyumlu olduğunu hiç bir zaman kabullenememiştim, uzaktan kumandanın olmadığı zamanlarda sıcacık yataktan kalkıp kanal değiştirmek için televizyonun başında dikilmem belki şu an daha az tembel olmama neden olmuştur.
Kuşak çatışmalarında kural bellidir; insan kendinden önceki nesli "bilgisiz ve cahil" olarak, kendinden sonraki nesli ise "sorumsuz ve düşüncesiz" olarak tanımlar. Ama an itibariyle ben genç insanımızı tanımlayamıyorum. Bu kadar çok bölünmüşlükle ve materyalist tutumla bu ülkenin gençliği daha önce karşı karşıya kalmamıştır. Etrafım büyüklerine bayram ziyaretine gitme sözkonusu olduğunda oflayıp puflayan gencecik insanlarla dolu be sözlük. Bayramlaşmaları da utanmasalar twitterden yada facebooktan yapacaklar.
Bu ülkenin her ferdinin insan hayatını kolaylaştırıcı yenilikleri yaşamlarında uygulamaya hakkı olduğu kadar geçmişten günümüze miras kalmış, bizi biz yapan, bu ülke insanını diğer ülke insanlarından ayıran niceliklere karşı da sorumluluğu vardır.
Günümüz türkiyesine bakın, her platformda bir bölünmüşlük, bir çekişme bir didişme mevcut. Şakirdi, kürtçüsü, Atatürkçüsü, tayyipçisi, fenerlisi, galatasaraylısı, alevisi, sünnisi, sağcısı, solcusu, ulusalcısı, tatlı su hümanisti vs... vs... Onlarca etiket bireylerin üstüne şu veya bu şekilde, birey kabul etse de etmesede durmaksızın yapıştırılıyor fakat daha arkadaşlarıyla bir mars oynamak kadar grup olabilmeyi yaşamamış gençlerimiz bu parçalanmayı at gözlükleri gözlerinde, kan dökme hırsı kafalarında, intikam(!) aldığı günün hayali zihninde izliyorlar. Bana da bir kaç etiket yapıştırmaya çalışacaklardır eminim sözlük, lakin insanımızı ambalajlayıp bu etiketleri piyasaya sürenler, boğazımıza girmesi gereken lokmaları daha fazla ve gizlemeksizin çalmaya başladıklarında acı gerçekleri anlayacaklardır.
Konu da nereden nereye geldi, işin özü şu sözlük; "ağaç yaşken eğilir". Bir sonraki kuşağın daha az bölünmüş ve daha az materyelist olması dileğiyle...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar