bugün
- babalar günü16
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- ismeti yazar yapan moderatör13
- anın görüntüsü16
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç18
- gideon reid morgan jj47
- özge özacar'ın memeleri12
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- kurban eti dağıtmak mecburi mi10
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi12
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel11
- ups boobss nickli yazar29
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- memati192311
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
Müzik Okulu. istanbul’da 1917’de açıldı. Amacı Klasik Türk müziğini bilimsel yöntemlerle öğretmek ve geliştirmekti. 1926’da Belediye Konservatuvarı’na dönüştürüldü.
#osmanlıimparatorluğu
#osmanli
#osmanlıimparatorluğu
#osmanli
Osmanlı döneminde istanbul'da kurulmuş ilk resmi musiki okuldur.
Kuruluşunu Şehremini Cemil Topuzlu dönemindeki (1914) Darü'l-bedayi'nin müzik bölümüne dek götürebileceğimiz Darü’l-Elhan, 19. yüzyılın sonlarından itibaren müzik ve sanat ortamında oluşan boşlukların isabetle teşhis edilmesi sonucunda, 1917 yılında kurulmuştur.
Darü'l-Elhân'ın ilk yeri Cağaloğlu'nda Himâye-i Etfal Sokağinda kagir bir binadır. Faaliyetlerini sonraları Şehzadebaşı'nda Fevziye Caddesi'nde "inâs" (kadınlar) ve "zükûr" (erkekler) için iki ayrı ahşap konakta sürdürmüştür. Faaliyet gösterdiği son bina Şehzadebaşı'ndaki Damat ibrahim Paşa Külliyesi'nin arkasında olduğundan, bugün o sokak, "Darülelhan Sokağı" adını taşımaktadır.
Darü'l-Elhân'ın kuruluş amacı, musiki sanatının bilimsel bir yolla eğitim ve öğretimi, eski Türk bestecilerine ait klasik eserlerin yayımlanması ve yeniden tanıtılarak canlandırılması olarak özetlenmiştir. Dört yıl süreli eğitim programında Türk musikisi ağırlıklı olarak nota, solfej, ilahi ve ayin-i şerif gibi derslerle ney, tanbur, keman, ud, kanun, lavta, kudüm, santur, def gibi çalgıların öğretimi ve "gınâ" (şarkı söyleme) eğitimi yer almış, bunlara arp, viyolonsel, alto ve piyano ile genel musiki tarihi, armoni gibi dersler de eklenmiştir. Darü'l-Elhân, Ziya Paşa'nın başkanlığı altında besteci Rahmi Bey, Udi Ali Rıfat Bey ve Bebekli Refik Talat Bey'den oluşan kurulun yönetiminde bir süre faaliyet gösterdikten sonra, savaşın sonundaki yenilgi, istanbul'un işgali gibi zorluklara daha fazla dayanamamıştır. 1918'de erkekler kısmı kapatılmış ve sekiz kişilik bir öğretim kadrosu ile yalnızca Şark musikisi öğretimi verilen "kadınlar kısmı" kalmıştır. O şartlarda fazla bir varlık gösteremeyen bu bölümün öğretim üyelerinin başında Rauf Yekta Bey, Zekâizade Hafız Ahmed Efendi (Irsoy), Levon Hancıyan ve Muzıka-i Hümayun'dan Muallim ismail Hakkı Bey geliyordu.
Darü'l-Elhân, Cumhuriyet'ten sonra nota yayımlayan ilk resmi kurumdur. 1923'ten itibaren gayriresmi olarak oluşturulan "Darü'l-Elhân'da müteşekkil heyet-i ilmiye" tarafından incelenerek yazılan ve farklı kaynaklardan gelen eserlerin tespit edilerek muhafaza ve aktarımını sağlayan klasik eser notaları Türk musikisinin birinci derecede başvuru kaynağı olma özelliğini taşımışlardır. Bu yayınlar Darü'l-Elhân Külliyatı adı altında yayımlanmaya başlayan, 120'si Osmanlıca toplam 180 yaprak nota, 7 sayı yayımlanan Darü'l-Elhân Mecmuası ile, Anadolu'daki folklor inceleme gezilerinden derlenen türkülerin yer aldığı Anadolu Halk Şarkıları (1927-1928) adındaki 7 defterdir.
Kurumun bir başka faaliyeti, notası tespit edilen eserlerin plak kayıtlarıdır. Columbia firmasında 78 devirli olarak doldurulan bu plaklar klasik musikinin en büyük beste şekillerinden şarkılara ve halk türkülerine kadar geniş bir repertuvarı dinleyiciye sunmuştu
Kurumda bu çalışmalar sürdürülürken 9 Aralık 1926'da Maarif Vekili Mustafa Necati Bey'in emri ile kurulan "Sanayi-i Nefise Encümeni"nin kararı ile Darü'l-Elhân'da Türk musikisi eğitimi ve öğretimi yasaklanmıştır.
Kuruluşunu Şehremini Cemil Topuzlu dönemindeki (1914) Darü'l-bedayi'nin müzik bölümüne dek götürebileceğimiz Darü’l-Elhan, 19. yüzyılın sonlarından itibaren müzik ve sanat ortamında oluşan boşlukların isabetle teşhis edilmesi sonucunda, 1917 yılında kurulmuştur.
Darü'l-Elhân'ın ilk yeri Cağaloğlu'nda Himâye-i Etfal Sokağinda kagir bir binadır. Faaliyetlerini sonraları Şehzadebaşı'nda Fevziye Caddesi'nde "inâs" (kadınlar) ve "zükûr" (erkekler) için iki ayrı ahşap konakta sürdürmüştür. Faaliyet gösterdiği son bina Şehzadebaşı'ndaki Damat ibrahim Paşa Külliyesi'nin arkasında olduğundan, bugün o sokak, "Darülelhan Sokağı" adını taşımaktadır.
Darü'l-Elhân'ın kuruluş amacı, musiki sanatının bilimsel bir yolla eğitim ve öğretimi, eski Türk bestecilerine ait klasik eserlerin yayımlanması ve yeniden tanıtılarak canlandırılması olarak özetlenmiştir. Dört yıl süreli eğitim programında Türk musikisi ağırlıklı olarak nota, solfej, ilahi ve ayin-i şerif gibi derslerle ney, tanbur, keman, ud, kanun, lavta, kudüm, santur, def gibi çalgıların öğretimi ve "gınâ" (şarkı söyleme) eğitimi yer almış, bunlara arp, viyolonsel, alto ve piyano ile genel musiki tarihi, armoni gibi dersler de eklenmiştir. Darü'l-Elhân, Ziya Paşa'nın başkanlığı altında besteci Rahmi Bey, Udi Ali Rıfat Bey ve Bebekli Refik Talat Bey'den oluşan kurulun yönetiminde bir süre faaliyet gösterdikten sonra, savaşın sonundaki yenilgi, istanbul'un işgali gibi zorluklara daha fazla dayanamamıştır. 1918'de erkekler kısmı kapatılmış ve sekiz kişilik bir öğretim kadrosu ile yalnızca Şark musikisi öğretimi verilen "kadınlar kısmı" kalmıştır. O şartlarda fazla bir varlık gösteremeyen bu bölümün öğretim üyelerinin başında Rauf Yekta Bey, Zekâizade Hafız Ahmed Efendi (Irsoy), Levon Hancıyan ve Muzıka-i Hümayun'dan Muallim ismail Hakkı Bey geliyordu.
Darü'l-Elhân, Cumhuriyet'ten sonra nota yayımlayan ilk resmi kurumdur. 1923'ten itibaren gayriresmi olarak oluşturulan "Darü'l-Elhân'da müteşekkil heyet-i ilmiye" tarafından incelenerek yazılan ve farklı kaynaklardan gelen eserlerin tespit edilerek muhafaza ve aktarımını sağlayan klasik eser notaları Türk musikisinin birinci derecede başvuru kaynağı olma özelliğini taşımışlardır. Bu yayınlar Darü'l-Elhân Külliyatı adı altında yayımlanmaya başlayan, 120'si Osmanlıca toplam 180 yaprak nota, 7 sayı yayımlanan Darü'l-Elhân Mecmuası ile, Anadolu'daki folklor inceleme gezilerinden derlenen türkülerin yer aldığı Anadolu Halk Şarkıları (1927-1928) adındaki 7 defterdir.
Kurumun bir başka faaliyeti, notası tespit edilen eserlerin plak kayıtlarıdır. Columbia firmasında 78 devirli olarak doldurulan bu plaklar klasik musikinin en büyük beste şekillerinden şarkılara ve halk türkülerine kadar geniş bir repertuvarı dinleyiciye sunmuştu
Kurumda bu çalışmalar sürdürülürken 9 Aralık 1926'da Maarif Vekili Mustafa Necati Bey'in emri ile kurulan "Sanayi-i Nefise Encümeni"nin kararı ile Darü'l-Elhân'da Türk musikisi eğitimi ve öğretimi yasaklanmıştır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar