bugün

tgrt zamanından kalma filmcik.baya eskidir 90lardan kalma şimdi aklıma geldi gülmekten kendimi tutamadım.filmde hristiyan danimarkalı kadın, türk genciyle evleniyor. tab doğal olarak kocasıda sırf babası kızmasın diye müslüman yapıyor. kız hiç bir şeyden habersiz öyle islamı araştırmaya giderken örümcekler tarafından kütüphanede kıstırılıyor ve beyni yıkanıyor. 80 yıllık müslümanlara sonradan müslüman olan birisi islamiyet benim yaptığımdır sizinki sayılmaz diyor. ayrıca filmde başörtülü kadınları öyle bir göstermişlerki sanki acayip ezilen halklar. herkes dışlıyor, sokaklarda dalga geçiliyor yüzüne küfrediliyor eğer bunların birisi olduysa haklılar ama 1 tane bile böyle bir olay geçmedi ama mini etekli kadını taciz edenler çok oldu.he birde öyle bir cahillik yapmışlarki filmde.türkiyede müslümanlar eziliyormuş kız hollandaya kaçıyor bunlar beni daha iyi anlıyor müslümanlık burda yaşanır diyor. ulan bu avrupalılar minareleri yasaklatan, karikatürler çizen, her müslümanı terörist yapan kişiler değil sanki mücahit.
ee filmde gösterdikleri doğru bir şeyler var.işte onlar:
-başı açık kız geçince keko tayfası asılıyor kapalı kız geçincede pardon abla diyor kızda hemen sen daha anlamadınmı sana niye asıldıklarını filan diyor.ulan suç kızda değil o kekoları insan yer,ine koyup sokaklara salanlarda.
-kız daha yeni islamiyete geçmiş.ee her yeniler gibi başı yıkanır bununda hemen sırada bekleyen militanlar yıkıyor.
-tiyatro, sinema, müzik, aile oturmaları gibi oalyları günah diye algılıyor.evet bu filmi yapan firmalar ve öyle düşünenler öyle algılıyor.
kısacası eğer gülmek istiyorsanız izleyin eğer dini gerçekten biliyorsanız zaten hayatta başınızı yıkayamaz.
dine karşıt kesimlerin, tesettürün anlam ve öneminin anlatılmasının ve ülkemizde insanların rahatlıkla dinlerini yaşayamadığı dönemlerle yüzleşmek istemeyen yüz karalarının işine gelmediği film. eğer halinize şükredip gülmek istiyorsanız sevgili müslümanlar; bu filmi izleyin. filmde müziğe, tiyatroya kesinlikle atıfta bulunulmamaktadır...
Eskilerden guzel bir filmdir. Izlenmesi lazimdir.
güzel bir mesajı olan tv filmi. Türkiye'ye gelip Müslüman olan; ancak Müslüman olduğu ülkede, Müslüman eşi ve onun ailesinin yanında inancını özgürce yaşayamaması sonucu kendi memleketine dönen bir kadını anlatıyor. şahsen kadının annesinin "ülkemize dönelim kızım. orada sana kimse karışmaz. inancını istediğin gibi yaşarsın." dediği sahne oturup üzerine ciddi ciddi düşünülmesi gereken bir sahnedir. "ben sana Müslüman ol dedim de bu kadar ol mu dedim?" sorusu gezinir filmde adeta. sorun da budur zaten hala. kim ne kadar inanacak, inandığını ne kadar yaşayacak hep başkaları karar vermek istiyor buna. islam inancına göre başını örtmesi gerektiğine inanan bir kadına islam'da türban yoktur deyip durmak gibi... inanç özgürlüğü insanlara istediği şeye inanma özgürlüğü vermek değil, aynı zamanda inandığı gibi yaşama fırsatı da tanımaktır. belki bir gün idrak ederiz.
insanların dini inançlarından nasıl koptuğunu gerçekler önüne seren 90 lar yapımı film. filmin beni delirten kısmı kitapçının "burası modern bir kitapçı burada dini kitap bulunmaz" demesiydi. o modernlik senin g*tüne girsin.
bugun tgrt belgeselde (?) denk geldigim belgesel niteliginde bol mesajlı ve gülünclü film.
Takıma defans mı alıyoruz, eve gelin mi diye sordurur.