bugün

yazık len. valla acıdım şu dilki hayvanatına.

nasıl bir memlektmiş birader şu road runner'ın olduğu yer anlamadım. bir coyote, bir road runner, çeşitli coğrafi şekiller ve çölün hemen bitiminde "acme" dükkanı. ne yer ne içerler anlamadım o çölde. road runner kuş misali, kah çölde, kah şehirde. ama şu coyote çakalının çektiği ha? her türlü yaratıcılığı deniyor ama hep yüksek tepelerden düşen o oluyor. "hayat bazı dilkilere gülmüyor." (hande yener feat. road runner)

neyse ben toz bulutuna takılırdım küçükken. illa çıkardı o. ilk önce yüksek bir tepeden coyote'nin düştüğünü görürüz ki, serbest düşme eylemi coyote'nin boşlukta olduğunu fark ettiği andır. farketmese yer çekimini yenecek şerefsiz kurt. neyse, düşmeye başlar, küçük bir nnokta halini alır, görünmez olur ve dupp sesi ile birlikte gelen toz bulutu.

ee ne yani şimdi bu coyote? dilki, çakal, kurt? bir de duffy duck'a hayran olanlar bana mesaj atsın.
atom bombası atıldıktan sonra çıkan bulutun benzeridir. sanki coyote'nin eti nedir budu nedir de o kadar toz çıkarır. acme de her bozuk ürünü bizim gariban coyote'ye yollar ucuz olsun diye defolu mu alıyor ne yapıyor bu çakal hayvanı?
Birakilma korkusundan dolayi terk etmektir. Aslinda hic birakma diyen adam birakilmaktan korkuyordur.