Bekir Coşkun'un 9 Mayıs 2006 tarihli yazısının başlığıdır.

Çöl yolcuları...

BENCE bu arkadaşlar develere binip "islam'a uygun laik anayasa yapılır" diye hep birlikte Arabistan çölüne açılabilirler.

Öndeki devede fikir babası olarak Bülent Arınç olmalı.

Elbette Başbakan ve diğerleri de...

Araplar kervanı görünce her deveye neden beş kişi bindiğini çözemeseler bile, Arınç onlara "islam'a uygun laik anayasa yapma" konusundaki "şevkini" anlatabilir.

"islam'a uygun laik anayasa", size biraz "sıcak dondurma" gibi enteresan gelse de arkadaşlar ısrar ediyorlar.

*

Anayasa'nın "değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" temel maddelerini değiştirmek istediklerini geçtiğimiz günlerde açık açık söylediler.

Yani iktidarın adamlarının hedefi; Anayasa'nın laik kimliği.

Bu bir siyasi mücadele değildir.

Bir rejim kavgasıdır...

Kaç gündür "islam'a uygun laik anayasa" acaba nasıl olabilir diye düşünmekteyim.

Ve içinden çıkamamaktayım.

Nasıl olabilir?

Telefon açıp sorduğum birçok ünlü anayasa hukuku hocasından bir daha haber alınamamakta.

O zaman bunu açıklamak Bülent Arınç'a düşer.

Müstakbel Cumhurbaşkanı adayı; ama asıl önemlisi, laiklik ilkesini beğenmeyip değiştirilmesini isteyen ilk ve tek TBMM Başkanı olarak, nasıl bir laiklik çeşidi istediğini açıklamalı kamuoyuna.

*

Yalaka ve dönek kesime de biraz görev düşüyor.

Bu olanların sadece bir siyasi çekişme, bir iktidar dalaşması olduğu söylenebilir mi?

Tüm bu kanıtlar, söylemler, demeçler, açıklamalar, niyetler bir şey ifade etmiyor mu?..

Türkiye'nin bir rejim çatışmasının içine tepetaklak yuvarlandığını görememek olası mıdır?

Ve beter günlerin kapıda beklediğini...

"Laiklik" gibi cumhuriyetin en temel ilkesini beğenmeyip islam'a göre değiştirmek isteyen zihniyet, şu anda Türkiye'yi yönetiyorsa ve önümüzdeki sene önlerindeki tek engel Cumhurbaşkanlığı'nı da ele geçirmeleri kaçınılmaz gözüküyorsa...

Bu ne olabilir?..

***

yazının ilk kısmı bugünlerde gidecek yerim yok diyerek mazlum edebiyatı yapan bekir coşkun'un nasıl bir bakış açısının olduğunu ortaya koyması açısından önemlidir. artık doğrunun ne olduğunu, kim olduğunu bilmiyoruz. kim göbeğini kaşıyor onu da bilmiyoruz. artık taraf olmanın bir anlamı yok. birbirinin zıttı olduğunu zannettiklerimiz meğerse aynıymış. aynı tezgahın ürünü, aynı düşünce kalıbının imalatıymış.