ufaklık, 'Babacım ya, ben nasil oldum, cok merak ediyorum" diye israr edince...

Adam, "Nasil olsa bunu bu oglana bi gun annatmak durumunda kalıcam, iyisi mi simdi izah edeyim, hazir sormusken, kurtulayim gitsin bu isten" diye dusunur, icinden...

"Bak evladim, cok iyi dinle, zira bir daha anlatmayacağım:

"Ananla baban, bundan yedi sene evvel, bir cyber cafe de karşılaştı.

"Bir iki bakistiktan sonra bu cyber cafe nin musait bir yerine gectiler...

Baban memory stick ile , usb den bir baglanti kurdu...

"Anaciğin bu firsati iyi degerlendirerek memory stick den bi kac download yaptı.

"Bu dangalak baban da, bir-iki upload işlemi yaptı... Ama,

" ...heyecandan Firewall kullanmayi unuttugumuz aklimiza geldiginde is isten gecmisti...

"Bu raddeden sonra da, ne delete edebildik, ne de cancel ...

"Sonuc olarak da, ortaya felaket bir Virus cikti, dokuz ay sonra...

"iste mesele bu kadar basit, benim guzel evladim..."
*
+bak çocuğum, biz bir gün babanla....
-seviştiniz mi?

(bkz: piç çocuklar)
(bkz: leylek hikayaleri)
pedagoglara göre fazla detaya inmeden, çocuğun anlayabileceği şekilde anlatılması gerekirmiş.

biz annenle / babanla birbirimizi çok sevdik. o bana bir parçasını verdi, ben de ona, sonra bu parça benim karnımda (anlatan anne ise) büyüdü, gelişti ve sen oldun gibi. gayet basite indirgiyerek anlatılması gerekiyor.
(bkz: çok sevdim ikimizi): yok lan çok yumuşak oldu bu!

(bkz: koydum oldu)