bugün

her erkek çocuğunun hayallerini süsleyen ayakkabı. o dönemlerde erkek çocuğu bağcıklı yerine cırtcırtlı ayakkabı isterdi. hatta ayakkabı birde ışıklıysa yürürken o ışığın yanıp sönmesi erkek çocuğunu mest ederdi.

sürekli arkasına baka baka yürür, o ayakkabının cırtcırtları bozulmasın diye suya girmemek için elinden geleni yapardı. bir süre sonra ışıklı kısmı varsa ve onun özelliği gitse bile hevesi gittiği için pek umursamazdı.

ama bu ayakkabıyı aldığında iğrenç olaylarda yaşardı. mesela ayakkabıyı aldığı gibi dingilin biri gelir siftah diyerek ayakkabıya basıp, ayakkabıyı kirletirdi. ama çocuk buna güler geçer, arkadaşına bu yüzden kızmazdı. kimi çocuk tepki gösterse bile, bu kısa sürede unutulurdu.

ayakkabısı olmayan çocuklar "bunun pil yeri nerde?" gibi sorular sorar, çocuk uyanıksa arkadaşlarını geçiştirmek adına "ayakkabının içinde oğlum" diyerek bu soruyu da savuştururdu.

kimileri ise ayakkabı sahibinin bir anlık dalgınlığıyla kandırma olayına girerlerdi. "şşt oğlum ayakkabının bağcıkları çözülmüş" diye cümleyi duyduğu an, yıllarda kullandığı bağcıklı ayakkabılarının alışkanlığıyla istem dışı ayaklarına bakardı. bu bakış heheheh şeklinde arkadaşlarının gülüşlerine sebep olurdu.

çocuk için marka fark etmez, ayakkabının cırtcırtlı ve hatta lüks gibi görülen ışıklı olması, onun için yetiyor hatta artıyordu. o ayakkabıları giydiğinde ondan daha mutlusu olmazdı.

böyleydi o dönemin cırtcırtlı ayakkabıları.. şimdilerde çocuklar nasıl ilgi gösteriyordur bilinmez ama, cırtcırtlı ayakkabıların bizim dönemimizin çocukluğunda çok önemli bir yeri vardır..
cırt cırtı geçince çapraz olarak birbirine tutturulan cırtlardan oluşan ayakkabı.
(bkz: nike air)