bugün

belediye otobüsünde telefonun çalması ve milletin 'hayvana bak cep telefonu var otobüse biniyo denyo' bakışlarına maruz kalmamak için herkes gibi etrafa bakınmak.
kızılötesi kullanan başka bir cep telefonu bulunup ikili yılan oyunu oynamak.
sekreter ablayla konuşmak. besteleyici de saçma sapan besteler yapıp zil sesi olarak kullanmak.
a1018'in ekranındaki pikselleri saymak. (gözle görülüyordu ama..)

ve 3310'un açılırkenki hareketli görüntüsüne şaşırmak. (vay anasını! ne yapmışlar mahmut ya!)
* 3 kişinin dönüşümlü olarak tek bi telefonu kullanması...
-bumesajlardaboşluknassılbırakılıyoroglum.
k: bırak dagınık kalsın.
arkadaşlar arasına kontör yakalama muhabbetleri. o zamanlar çağrı yapmak çok meşhurdu. çağrı yapıldığı anda hemen yes'e basıp kontörünü yakalamak.

radyonun yanına geçilir cep tel hazır tutulur. radyo yayını dalgalanmaya başladığında esas duruşa geçip daha dıt sesi bile gelmeden yes'e basmak suretiyle arkadaşın kontörü yenilir. (o zamanlar kontörde pahalı olduğundan arkadaşa iyi bir kazık atmış olunur.)
Baba kişiyle, teyze hatunun misafirlikte aynı salonda birbirlerine çağrı atıp telefonla oynamaları.

Bundan tamamen saf ve çocuksu bir mutluluk duyarlar o ayrıdır.
mesaj sayısı 10 a ulaştığında hafıza dolduğu için mesajları teker teker silmek.
Anlamsız logolarla telefon ekranını süslemek.
aselsan'ın urettigi ilk takozu milliyetçi hislerle 250 dolardan 2 tanesine 500 dolar verip sonra ne buyuk aptallık yaptıgını anlamak. birde o aralar ilk uzaktan kumandalı oyuncak arabalar cıkmıştı. 400 dolar da ona vermistim. şimdi 40-50 lira a.q
tanıdığım bir şahsiyetin telefonu aldığı ilk 1 ay çağrıları 'kim o? ' diye cevaplaması.
ekranda çıkan "şebeke arıyor" yazısını görmek ve " oğlum gel lan şebeke arıyor seni." demek. abukluğun zirvesi.
yıl 1999'muydu neydi. cep telefonu öyle süper yaygın birşey değil, halen lüks sınıfında. deli paraya anteni polis telsizi gibi olan bir alcatel almışlardı bana (kalmışsa eğer 50 kuruşa falan satılıyordur heralde şimdi, o da maçlarda sahaya atmak için). evet ben ne yaptım? mesaj atacak kimse olmadığı için, sıkıntıdan kendime mesaj attım bir süre boyunca. allahtan yavaş yavaş millet telefonlanmaya başladı da, ben de o dandik olaydan vazgeçebildim.
nokia'nın tuş kilidini açmayı herkes bilir.
*'a basınız diyordu. *'a bastıktan sonra bir de 2 ye basmak.
sevgili ile her akşam anlamsızca ve defalarca çağrılaşmak çağrılaşmak çağrılaşmak..
atılan mesajın telefon kapalıyken gitmediğini sanmak.
nokia'nın ilk çıkarttığı o telsiz modelle hava atmak, sürekli kapak değiştirmek. titreşimi açıp düz bir zemine telefonu dik olarak koyup, ritmik şekilde dönüşünü görünce subhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım modunda şaşırıp, telefonla dans etmek, dönmek. içindeki oyunlarda rekor kırmaya çalışmak, ayarları değiştirirken "ya telefona bişey olursa" diye heyecan yapmak.
sınıfta tek cep telefonu olan öğrenci olup utançtan okula götürememek.
- Hattı olmayan telefonu hat alana kadar boş olarak bir iki hafta cepte taşımak, maksat artistlik olsun düşüncesine sahip olmak.

- 2 defa çaldırırsam aç, bir defa çaldırırsam açma diye telefonu olan bir kaç arkadaşla yüz yüze iken anlaşmak.

- öylesine çağrı atan arkadaşına anında ''yes'' e basarak kontürünün gitmesini sağlamak. taktım taktım, yakaladım! diye sevinmek.

- Bataryasında mandalı olan modelleri, polis telsizi gibi şöyle çok görünebilecek derecede pantolonun ön tarafına asmak, eğer o gün kazak süveter gibi kalın kışlıklar giyilmişse de telefonun takılı olduğu kısmı, pantolonun içine tıkamak (görünsün diye). Aynı şekilde mont, ceket giyilmişside o gün, gün boyu önü açık dolaşmak.

Edit: Bunu yapan görgüsüzler hala aramızda yaşıyor ölmediler, şöyle biraz hafızamızı zorlayalım, 10-15 sene geriye gidin unutmuş olabilirsiniz belki, teknoloji bize onları unutturmuş olsada, çok yakınımızda onlar...
ev telefonunun çaldırıp çaldırıp kıkırdamak.
ev telefonuna önce çağrı akabinde de mesaj yollamak, eleman ile artık arkadaş olmamak ve görüşmemek!
sebepsiz yere birbirine çağrı atmak. ben de yapıyordum tabiki ama sorsanız bugün nedenini kendim bile bilmiyorum *
takoz bi 5110 vardı ki biz onla ceviz kırardık.
tuş kilidini kapatmayı biliyor musun sorusu üzerine , babanın evet deyip telefon tamamen kapatması .