bugün

şiiri sevdiren insanlardan, üstad... Buyrun o zaman 8.10 Vapuru:

sesinde ne var biliyor musun
bir bahçenin ortası var
mavi ipek kış çiçeği
sigara içmek için
üst kata çıkıyorsun

sesinde ne var biliyor musun
uykusuz türkçe var
i̇şinden memnun değilsin
bu kenti sevmiyorsun
bir adam gazetesini katlar

sesinde ne var biliyor musun
eski öpüşler var
banyonun buzlu camı
birkaç gün görünmedin
okul şarkıları var

sesinde ne var biliyor musun
ev dağınıklığı var
i̇kide bir elini başına götürüp
rüzgarda dağılan yalnızlığını
düzeltiyorsun.

sesinde ne var biliyor musun
söyleyemediğin sözcükler var
küçücük şeyler belki
ama günün bu saatinde
anıt gibi dururlar

sesinde ne var biliyor musun
söyleyemediğin sözcükler va
Cemal Süreya "Metin Oktay destan, Lefter roman" demişti. Destanlar, romanlar gitti...
Ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? Bakma sen yanlış demiş eskiler, kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler.

(bkz: cemal süreya)
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı

Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların

Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

Cemal Süreya
"bence şiir ve aşk; bunların ikisi de gayrı-meşrudur. meşru duruma gelince ikisi de biter. mutluluğun şiiri yazılamaz. masallarda bile sevgililer birleşince masallar biter. şiir, temizler ve arıtır. kendisi de biraz kirlidir. son derece temiz duygularla şiir yazanlar bence bir temizlik işlemi yapıyorlardır o kadar. şiir duygularla değil sözcüklerle yazılır."
--spoiler--
Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine !
Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.
--spoiler--
üniversite yıllarında sezai karakoç ile aynı evi paylaşan şairdir.
" aklıma bile gelmiyorsun artık. o kadar kalbimdesin ki... " *
ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye,
çok şeyin adı küçük yazıldı;
silinmez anlar vardır,
karşı konmaz özlemler,
ben şimdi ne istediğimi de bilmeden artık
bağırıp duruyorum ya, şurda,
sen yaz sonu ilan eden güzel keten,
güneşten yırtılmış caz, sen!
ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bi' köşeye oturup geçmesini bekliyorum.. gidersem dönmem çünkü, biliyorum. cemal süreya.
"artık içine değil, sadece gözüme bakıyorsun.

keşke yalnız bunun için sevseydim seni..."

dizeleriyle , muhteşem ötesi yazar,sanatçı,şairimiz.
her zaman kalbimizde.
--spoiler--

sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler.

--spoiler--
Rahatsın Diyordu kadın
Ama o sırada
Birdenbire Odayı Sözgelimi
Brezilya'ya Çevirir
Bir çiçek.
parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni.
biraz heyecan, biraz da salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte.
BiLiYORUM SANA GiDEN
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

CEMAL SÜREYA

karşılıksız aşkın şairi.
okyanusta ölmez de insan,
gider bir kaşık sevda da boğulur.
--spoiler--
biliyorum sana giden yollar kapalı...
--spoiler--
hep kiraz mevsimidir onun şiiri.

ağaçlarını hep pembeler, allar basmıştır.
Ey alınyazısı uzmanı

Suretlerle doldurursun yazını .
gençlerbirliği'nde oynayan 16 yaşındaki futbolcu yenisidir.
Marilyn Monroe öldü diyorum ona
Ölümü siyah bir kahkül gibi alnına düşürmesini bildi.
Şimdiyse Cennette Nietzsche'nin metresi olması gerekir,
bunları diyorum daha ne varsa diyorum.
"parmak uçlarıma hapsettim seni.
dokunduğum her yerde seni hissediyorum,
canım yanıyor."

cemal süreya,
sevdanın en iyi yoldaşı, şiir şeyhi.
"bir şeyiniz olayım sizin,
hani nasıl isterseniz.
oğlunuz,
kiracınız,
sevgiliniz;
dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz?"
''Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlarda gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.''

dizeleriyle beni zamanında kendine hayran etmiştir.
"oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya,
bir dilim ekmeğin, bir iki zeytinin başınaydı doymamız.."