bugün

islam âlimlerinin büyüklerinden olan imam Suyuti’nin asıl ismi Abdurrahman’dır. Aynı zamanda babası tarafından kendisine ‘Celaleddin’ lakabı verilmiştir.

KÜNYESi
Memluklüler Devleti’nin son zamanlarında Kahire’de yetişen ve Arap dilinde en fazla eser veren müelliflerden biri olan imam Suyuti’nin künyesi şöyledir: Celaleddin Ebu’l Fazl Abdurrahman b. Kemaleddin Ebu Bekir b. Muhammed el - Huzayrî es-Suyuti.

BÜYÜK ÂLiMLERDEN DERS ALDI
imam Suyuti, Hicri 849 (M. 1445) yılının Recep ayında Mısır’ın Asyut şehrinde doğmuştur. Babası Kemaleddin Ebu Bekir, Şafii mezhebi fıkıh âlimlerinden olup, Suyuti henüz altı yaşında iken vefat etmiştir. Yetim kalan Suyuti, sekiz yaşlarında Kur’an-ı Kerim’i hıfzeder. Babasının dostu olan Kadı izzeddin Ahmed bin Kinani’in himayesi altında büyür. Gençliğinde birçok eser okuyup, kendisini yetiştiren Suyuti; kısa zamanda tefsir, hadis, fıkıh, nahiv, meani, bedi, beyan, lügat ve daha birçok alanda söz sahibi olur. Hadis ve Arapça ilimlerini devrin önemli âlimlerinden birisi olan Takiyuddin Şibli el-Hanefi’nin yanında kaldığı dört yıl boyunca okur. Tefsir, usul, meani ve diğer ilimlerin derslerini ise Allame Muhyiddin Kafiyeci’nin yanında mütala eder. Burada on dört yıl kalır ve icazetini alır.

EZBERiNDE 200 BiN HADiS
ilk eserini on yedi yaşında yazan imam Suyuti; kısa zamanda halk arasında şöhret sahibi olmuştur. Özellikle hadis alanında uzmanlaşan imam Suyuti, kuvvetli bir hafızaya sahiptir. Okuduğu eserleri hemen kavrayabiliyor ve bundan dolayı kendisine sorulan sorulara hemen cevap verebiliyordu. Hatta iki yüz bin hadis ezberlediği söylenir.

ÜSTAD BEDiÜZZAMAN’IN DiLiNDEN iMAM SUYUTi
imam Suyuti, hadis ilmine yönelip bu konuda ihtisas sahibi olduktan sonra hocalık yapmaya başladı. Derslerine talebelerin yanında, bir de müderrisler de iştirak ediyordu. Çeşitli konularda fetvalar yayımlıyordu. Onun hadis ilmine olan vukufiyeti ve hadis toplama konusunda gösterdiği hassasiyet ve titizliği hakkında Üstad Bediüzzaman Risale-i Nur’da şunları söyler; “...Ehl-i keşfin tasdikiyle, yetmiş defa Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma temessül edip, yakaza halinde onun sohbetiyle müşerref olan Celâleddin Süyutî gibi allâmeler ve muhakkikler, ehâdis-i sahihanın elmaslarını, sair sözlerden ve mevzuattan tefrik ettiler”

YAŞI iLERLEYiNCE iNZiVAYA ÇEKiLDi
Genç yaşta Şam, Hicaz, Yemen, Hindistan ve Kuzey Afrika’yı gezer. Bununla birlikte Mısır’ın birçok şehrini de ziyaret eder. Ayrıca hac için gittiği Mekke’de de bir yıl kalır. 1486 tarihinde Baybarsiye Dergâhı şeyhliğine getirilir. Uzunca bir süre kaldığı bu vazifeden 1495 tarihinde çeşitli nedenlerden dolayı ayrılır. Hocalık yaparken, aynı zamanda birçok eser de yazar. Belli bir süreden sonra evinde inzivaya çekilen imam Suyuti; ömrünün sonuna kadar eserler yazmaya devam eder.
imam Suyuti zahiri ilimlerdeki başarısının yanında tasavvufta da yüksek derecelere ulaşır.

HAYATIYLA ÖRNEK BiR ALiM VE ZAHiD
imam Suyuti; sözleri, davranışları ve ahlakıyla herkese örnek olmuştur. Halkın sevgisini kazanmış, hiç kimseden hediye kabul etmemiştir. Geçim sıkıntısı yaşadığı zamanlarda kütüphanesindeki kitaplarını satmış ve böylece kimseye muhtaç olmamak için de elinden geleni yapmıştır. Hicri 911 (m. 1505) yılında Mısır’da hakkın rahmetine kavuşan imam Suyuti’nin kabri Kahire’de Babü’l-Karafe civarındadır. Altmış yıllık ömrüne yaklaşık altı yüz eser sığdırmıştır. Halen bazı eserleri günümüz medreselerinde ders olarak okutulmaktadır. Öyle ki medrese talebeleri onun kitaplarını okumadan icazet alamazlar. Özellikle Doğu ve Güneydoğu medreselerinde yaygın bir kültür olarak eğer bir kişi imam Suyuti’yi okumamışsa o kişiye alim gözüyle bakılmaz.

CELALEYN TEFSiRiNi TAMAMLADI
Camiü’s-Sağîr adlı hadis külliyatı islami eserler arasındaki önemini asırlar boyunca korumuş ve halen de korumaya devam etmektedir. Henüz yirmi iki yaşında, Celâlüddin Muhammed bin Ahmed Mahalli’nin isrâ sûresine kadar yaptığı ve 1459 senesinde vefât edince yarıda bıraktığı tefsirini tamamladı. Bunun için, bu esere iki Celâl mânâsında ‘Celâleyn Tefsiri’ denildi.

MEVLiD BiD`AT MIDIR?
Bazı kişilerin Mevlid’e bid’at demelerine karşın, kendisi şöyle bir izahatta bulunmuştur, “insanların mevlid-i nebevi için toplanıp Kur’an okumaları, Hz. Peygamber (a.s.m)’in veladetiyle ilgili haberleri/menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bid’a-i hasenedir/güzel bir bidattır. Çünkü bu toplantılarda Hz. Muhammed (a.s.m)’e karşı büyük bir tazim, bir saygı, Onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine büyük bir sevap kazandırır.”

iMAM SUYUTi’NiN BAŞLICA ESERLERi ŞUNLARDIR:
Tefsir ve Kur’ân-ı Kerime dair eserlerinden bazıları:
1) Ed-Dürr-ül-Mensûr fit-Tefsîril-Me’sûr.
2) Et-Tefsîr-ül-Müsned (Tercümân-ül-Kur’ân)
3) El-itkân fî Ulûm-il-Kur’ân.
4) En-Nâsih vel-Mensûh fil-Kur’ân.
5) Tekmilet-üt-Tefsîr-iş-Şeyh Celâlüddîn Mahallî.
Hadis ilmine dair eserlerinden bazıları:
1) Câmiu’s-Sagîr,
2)Tedrîb-ür-Râvî,
3)Esbâbu Vürûd-il-Hadis.
Fıkıh ilmine dair eserlerinden bazıları:
1) Şerh-ut-Tenbîh.
2) Muhtasar-üt-Tenbîh (El-Vâfî).
3) El-Eşbâh ven-Nezâir.
4) Muhtasar-ül-Ahkâm-üs-Sultâniyye.
5) El-Levâmî’ vel-Bevârik.
6) El-Fetâvâ.
Usûl-i fıkh, kelâm, ve tasavvufa dair eserlerinden bazıları:
1) El-Kevkeb-üs-Sâtı’.
2) Şerh-ül-Kevkeb-il-Vikâd.
3) Tesbît-ül-Erkân.
4) Te’yîd-ül-Hakîka.
5) Tenzîh-ül-i’tikâd anil-Hulûli vel-ittihâd.
6) Tenvîr-ul-Halek fî imkâni Rü’yet-in-Nebiyyi vel-Melek.
7) Cehd-ül-Kariha.
8) Nasîhatü Ehl-il-Îmân fir-Reddi alâ Mantık-il-Yunân.
Lügat, nahv ve sarfa dair eserlerinden bazıları:
1) El Müzhir fî Ulûm-il-Lüga.
2) Gâyet-ül-ihsân fî Hall-il-insân.
3) El-ifsâh fî Esmâ-in-Nikâh.
4) Dav-ül-Misbâh.
5) El-Elm⒠fil-ittibâ’.
6) El-ifsâh fî Zevâyid-il-Kâmûs.
7) Cem’ul-Cevâmi’ fin-Nahv.
8) Şerhu Elfiye ibn-i Mâlik.
9) Şerhu Şevâhid Mugn-il-Lebîb.
10) El-iktirâh fî Usûl-in-Nahv.
11) Katr-ün-Nedâ fî Vürûd-il-Hemzeti.

imam Suyuti, bu eserlerin dışında tarih, ahlak, tıp ve daha birçok alanda önemli eserler te’lif ederek islam Ümmetine büyük bir miras bırakmıştır.

BAZI ÂLiMLERiN SUYUTi’YE ÖVGÜLERi
ibnu’l-’imad el-Hanbeli imam Suyuti için şunları demiştir:
“-Hadisleri senediyle rivayet eden, muhakkik, müdakik, kıymetli ve faydalı eserler sahibi... ilahi kudrete inanan bir insan için ciddi bir şekilde yazılıp hazırlanan eserlerinin çokluğu keramet olarak yeter.”
imamı Şevkani ise;

“Kur’an ve sünnet hususunda büyük bir imam. ictihada yönelik ilimleri tam olarak kat be kat kuşatmış, bunlardan ortaya çıkan ilimleri de bilen bir insan” Yine imamı Şevkani onun için şunları söylemiştir:

“Tüm ilimlerde zirveye çıktı, akranlarını geçti ve adı yayılıp şöhreti duyuldu. Hadiste El-Camiu’s Sağir ve El-Cami’l Kebir gibi eserler, tefsirde ed-Dürrü’l Mensur, El-itkan fi Ulumi’l Kur’an gibi eserler yazdı. Her daldaki eserleri makbuldür. Kendisi tüm bölgelerde güneş gibi olmuştur”

alıntı: http://www.dogruhaber.com...ddin-Es-Suyuti-38196.html