bugün

teröre kürtçülüge sürekli tepki koyan milliyetçi türkçü yazarlarin yaptigi ileri zeka ürünü tespit. canimiz çok yandi da yine irkçi olmadik ona napicaz? hadi beni geçtim ben sadece tanidiklarimi kaybettim, yada bana karsi yapilan haksizliklar oldu. bunlar daha ufak kaliyor, dersim katliaminda kendi babasi disinda bütün baba tarafi akrabanlarindan yoksun birakilan arkadasimin babasi da irkçi degil hala, kendi ogluna da sadece iyilik ve güzelligi, insanligi asilayan bir baba. devlet onun bütün soyunu kesmis yada taramis olmasina ragmen hala vergi veriyor. onu napicaz? neyse dilimi tutuyorum. insan seven birey irkçilik yapmaz. kendinizi kandirmayin. siz su ayrimci zihniyetinizden vazgeçin sonra tespit yapin. ayrica çok caniniz yandi madem, çikin sokaga. niye çikilmadi ölen sehitler için? biz burada basin açiklamasi yaptik ölen sehitler için, yerel gazeteler yazdi, bir allahin kulu türk medyasi mensubu istirak etmedi yada gönderdigimiz bildirgeyi yayinlamadi. neyse. sizin ananizi da sikseler sokaga çikip otoriteye bas kaldirmazsiniz, anca birisi sizin yerinize çikacak bir seyleri baslatacak sonra is kazanma noktasina gelirken anca yanci olursunuz, iste siz teeeee 1920lerden beri gelen bu yanci zihniyetin torunlarisiniz, ki bu ülke sizin firsatçiliginiz yüzünden bu halde.

edit: bura diye bahsettigim yer türkiye degil. yerel gazeteler de yabanci medya.
hadi ayaklanin türkçüler olarak da en büyük korkularimiz can bulsun basligidir. ayrica PKK nin 2 kuzenimi sehit ettigi 1 kuzenimi de sakat biraktigi bir insan olarak bu ithamlarin hiçbirini üstüme almiyorum. biz karsiysak haksizligin, caniligin hepsine karsiyiz. devlet elinden olanina da terör elinden olanina da. asil tatava 'ben milletimi çok seviyorum o yüzden diger herkese karsiyim' ci söylemlerdir. masumun öldügü her yerde katliam vardir, ve hiçbir gerekçe bunu hakli çikaramaz. seyid rizaya gelince belli ki tek tarafli kaynaklar örnek gösterilmis. ama ben kaynaklarin hepsini inceledim ne yazik ki tarih bulanik, insanlarin bize gösterdigi belgeler seçilerek gösteriliyor yada çogu belge saklaniyor. hatta ingiltereye yazdigi iddia edilen yalan bir belge dahi var, ki o mektubun 18.10.1937 tarihinde içişleri Bakanı Şükrü Kaya imzasıyla Cumhurbaşkanlığı’na sunulan belgede bu mektubun Seyit Rıza tarafından değil, onun imzası kullanılarak Suriye’den Yusuf isminde biri tarafından yazıldığı belirtiliyor.

Kaynak:
http://www.haberturk.com/...n-mektuplari-video-galeri
http://tr.wikipedia.org/wiki/Seyit_Rıza