bugün

türkiye sınırları içerisinde şahit olduğum en iğrenç manzaraydı sözlük. milletimizden tiksindim, böyle insanların bu sınırlar içerisinde yaşadığına üzüldüm.

şöyle ki:

annemle birlikte sabah vakti halamlara kahvaltıya gidiyorduk. hava da buz gibi kıçımız donuyor hani. neyse halamların evi istanbul'da yakacık- kurfalı arasında bir yerde, bilenler bilir kurfalı'nın nasıl iğrenç, apaçi mekanı olduğunu. hava da soğuk ya, çok yürümeyelim diye ara sokaklara girdik. girmez olaydık sözlük.

sokaklar zaten hoş değildi. ekonomik seviyenin daha düşük olduğu, cahil bir halktan oluşan, saçma sapan gecekonduların ve binaların olduğu klasik istanbul sokağı. sabah saatleri ya, pek boş.

neyse sözlük yürüyoruz; birden sağ yanımdaki binanın camından, benim yürümekte olduğum tarafa doğru bir cisim yaklaştığını fark ettim. tam önümden geçti, sol tarafımda bir yere düştü. bi baktım, bir yoğurt kovası. bim'in yoğurdu işte (bkz: dost yoğurt)

kim ulan bu utanmaz diye başımı kaldırıp cama doğru baktım (camdan çöp atan insanlardan nefret ederim sözlük) kimse yoktu ama cam açık ha.
sonra yoğurt kovasına kaydı gözüm, iğrenç bir bok kokusu geliyordu zaten.

sözlük, yaşadığım şoku nasıl anlatabilirim bilemiyorum. kovanın içindeki bildiğin bok ya, dolu dolu. ben kim bu dışarıya çöp atan terbiyesiz diye şoklara girerken, bu insanımsı sıçtığı boku yoğurt kovası ile camdan dışarı savuruyor.

(bkz: yoğurt kovasına sıçmak)

yemin ederim lanet ettim o sokağa da, o insanlara da sözlük. insansın ya sen! beyni olan, aklını kullanabilen bir yaratık. kediler bile tuvaletini yaptıktan sonra üstünü kumla örtüyor. kedi kadar mı aklın yok senin ? hadi yoğurt kovasına sıçtın, niye camdan fırlatıp atıyorsun?

ah sözlük, ya o benim kafama gelseydi? bir adım daha atmış olsaydım bana gelecekti. düşündükçe sinir krizleri geçiriyorum.
lanet olsun o insanımsıya.
böyle insanları istanbul'da görmekten ben utandım. ama ben utansam ne yazar o hayvan sıçtığı boktan utanmadıkça ?
biyerden duymuştum kaynağı hatırlamıyorum;

eskiden fransızlar dışkılarını bi kovaya yapıp camdan fırlatırmış, sonra zekinin biri kaldırımlarda rahat yürüyebilmeleri için topuklu ayakkabıyı bulmuş.