bugün

otobüsün vazgeçilmezlerindendir. soğuk bir kış gününde bir gencin bunu yaptığını görmek muhtemeldir.
camdaki buğunun nedeni sizden önceki yolcunun kafasını cama dayaması sonucu oluşan yağ kalıntısıysa çok da tavsiye edilmeyen olaydır.
buğulu otobüs camına yumrukla ayak izi yapmaktan daha az keyifli olduğunu sandığım eylem.

şöyle ki efendim; elinizi yumruk yapıp yumruğunuzun dış tarafını buğulu otobüs camına patates baskısı yaparmışcasına kıpırdatmadan dayayıp izini çıkarınız. çıkan iz ayak tabanına benzeyecektir. bu tabanın üst kısmına sırasıyla baş, işaret, işaret, işaret ve küçük parmaklarınızı kullanarak beş adet parmak yapınız, işte size ayak izi... aynı şeyi diğer elinizle de tekraralayınız ve bu izleri sanki adım izleriymiş gibi peşpeşe sıralayınız.
hem yapması, hem yapanı seyretmesi eğlencelidir. sizi seyredenler önce "bu deli mi?" dercesine bakar, ardından mutlaka gülümserler. insanları gülümsetiniz. siz indikten sonra binecek olanlar da gülümseyeceklerdir emin olun. biri silene dek o izler sanki minicik bir insan camlarda dolaşmış gibi orada durur, hoş olur.
silindiğini görünce o kadar uğraşın boşa olduğunu anlarsın yeğeen.
tıklım tıklım olan otobüste, yolcuların çoğunun yaşlı kesim olması ve sarımsak, soğan, ağır rakı kokusu... ve o bünyelerin soluyarak otobüs camlarını buğulandırmaları...
metrobüste önümde oturan iki adamın buğulu cama ampul resmi çizip altına hamdolsun teğet geçti yazıp beni ve tüm metrobüsü olmasa da yarısını kopardığı günden beri yaptığım eylem *
buğulu otobüs camına tabiki parmakla yazı yazma olayı her kişide oluşa bilin bir durumdur. insanın parmaklama isteğinden doğar.
klasiklerden: help!
(bkz: götümüzle mi yazalım afedersin)
hijyenik olmayan, tiksinç eylemdir.