bugün

Gerizekalı bir düzenin uyurgezer piyonları olarak yaşamaya o kadar alışmışız ki...

Bazı konularda insan tam da ''kelimenin bittiği yer'' denilen yere denk gelebiliyor.Kaç tane vatan evladını kaybetmişiz.Ancak hayat bu kadar basitmiş gibi hala bunu unutup ya da bir kenara itip saçma sapan konularda manşetler atan gazetelere, transfer kutlayan spor kulüplerine sahipiz.Ayan beyan ''ben teröristim'' diyen milletvekillerine sahipiz. Devlet olmanın ne demek olduğunu unutmuş ve hatayı başkasına atmak için demogoji yaratan devlet ve adamlarına sahipiz. Kendi içinde bile kavga eden, ne dedikleri belli olmayan, bir gözü kalk gidelim diyen ama öbür gözü bok yeme otur diyen hükümetlere, muhalefetlere sahipiz. Ler-lar dediğime bakmayın, al birini vur ötekine...Öncesi neydi ki şimdiki ne olacak? Bırakın onu, Sonrası ne olacak yahu?

Yanlış kişinin altına yattı diye manşet olan, magazine değil kardeşim - ayan beyan gazetelere manşet olan manken bozmalarına sahipiz. Orda senin pembe popon rahat otursun diye nöbet bekleyen adamlar ölmüş, ama biz canlı yayında evinin dekorasyonunu sırıta sırıta anlatan şarkıcıya sahipiz.

Bunlar bugün oluyor arkadaşlar. Tam şu anda oluyor. Açın bakın evinizdeki uyutma kutusunu; şimdi oluyor. Alın bakın magazin haberi kağıtlarınızı; bugün basılmış bunlar...

Bugün babalar günü değil kardeş; bugün, geleceğin babalarının sapır sapır katledildiği gün. Bırakın top oynayan çocukların kırılan camı üstüne almama kavgasını. Senin hükümetin vs benim ordum, bakalım kim perfect alacak diye dalaşmanın gerçekten anlamı yok.

Böyle oldukça bu memlekette, yılda bir kere babalar günü kutlamaya ve yılda 365 kere şehitler günü görmeye mahkumuz.
bu millet! ne devlete, ne vatana, ne hukuka borçlu değildir, sadece çocuk denecek yaşta bayrağının ve milletinin şerefi uğruna şehit düşen mehmetçiklere borçludur namusunu, onurunu, şerefini.