eğer devlet yurdunda kalıyorsanız, en az bir kere duyabileceğiniz bir cümle bu. devlet yurtlarındaki ülkücü kesimden bir kişiden duymuştum ben de. dedim ''eyvallah, bizim de karıya kıza sarkmaya niyetimiz yok zaten.'' lakin durum öyle değil. toplumda kendine yer edinememiş çoğu idiot birey sırf arkam olsun*, 'bak ocağa haber salaram ha' diyebilmek için devlet yurtlarındaki teşkilatlara katılıyorlar. gerçekten ülküsünü savunanlara değil lafım, 'seni 12'den sonra kız bloklarının orada görürsem keserim*, bu yurttaki kızlar bizim bacılarımızdır, diyip ertesi gün sivri burun ayakkabılarını giyip yurtta karıyla kızla yiyişen elemanlara. adam olun adam. o takım elbiseyi giyip, anasının ocağından daha yeni çıkmış, neyin ne olduğunu bilmeyen zavallı çocuklara hava basmak değil adamlık.
(bkz: liverpool ülkü ocakları) mensubudur kendisi.
(bkz: üşüyoruz reyiz)
o zamanlar cemaat evinde kalıyorum. apartman aile apartmanı ama bizim oturduğumuz katı zamanında satmışlar birine. kirayı da emlakçıya ödüyoruz.

giriş katında ailenin kendisi oturuyor. bi dene delüğanlı torunları var. esas oğlan bu. 25 yaşında var yok. ara sıra uğrayan bi tip.
bizim ev sahibini de deli sikmiş, ikide birde çıkın evden diyor. kışın kimi çıkarıyorsun evden mal herif sözleşme var daha! emlakçıyı musallat ediyor, o da yeni kiracı bulup komisyonunu alacak ya, yükleniyor çıkın diye...iş avukat ablalara abilere falan sıçradı "böyle bi hakkınız yok bikbik"lemesi başladı.

neyse bi gün emlakçı götü kapının kilidini değiştirmiş! kaldık dışarda amınakoyim! benim tuzum kuru ailemle aynı şehirdeyiz normalde. hepsini toplar misafir ederim, ya da diğer evlere üleştiriliriz. ama yaşananlar tam travma. vize haftasındayız falan.
anlattık durumu apartman sahibine. kapı kapanma sesi duyduk. sen git bu esas oğlan emlakçının ağzını burnunu kır, anahtarı al gel. onların evindeyiz, kapı çaldı. yaşlılar diye gittim açtım. beni bulur amk hep böyle gülmemek için dişimi sıkacağım anlar. elini duvara yaslamış, göz göze gelmemek için yere bakıyor falan...nefes nefese gibi...kaşı kızarmış. onu da hafif öpmüş emlakçı götü belli. neyse, yüzüme de bakmıyor, beni evin ablası sandı zaar. tanımıyor ki hiçbirimizi. gayet tok bir sesle "bacum buyur bu evin anahtarı, ben hallettim mevzuyu. kış gününde bacılarımı kimse sokağa atamaz!" dedi.
allah'ım tamam evimize girecek olmamız çok güzel bir şey ama...o sırada ben tamamiyle olayı karikatürize etmekle meşgulum. oğlanın bayhan görünümlü polat karizmasıyla, göbekli kel emlakçının tükanına giriş sahnesini düşünüyorum falan... gülmemek için kendimi sıkmaktan "ıllah rızı ılsın" gibi bişeyler zırvalamış olabilirim. anahtarı aldım, gittim içeriye anlattım.
tabi gayet müteşekkir bi biçimde...sonra her şey normale döndü. emlakçı da ev sahibini ikna etmiş olmalı. gelen giden olmadı.

yeni kira sözleşmesi yapılırken ben ayrılıyordum o evden, baktım esas oğlan gelmiş. emlakçının dibinde elinde tespih sallıyor...asayişi berkamalde sabitliyor...lazım yani. ülkü ocağından yeni çıkmış olsun, ne bileyim, polatçılık oynuyor olsun...farketmez. lazımlar.

enee şimdi farkettim notu: başlık yurt demiş, valla o kadar yazdım silemem.
-evlenemezsiniz.
+neden ?
-siz siz..
+evettt...
-kardeşsiniz.
+ohh be.
en az polis sizin dostunuzdur arkadaşınızdır önermesi kadar doğru bir önermedir.
(bkz: en yaygın yalanlar)