bugün

bu tarz benim adlı yarışma programında sorulan sorudur.

sahneye çıkan kızlar götünü başını açar ve arzı endam eder, sonra sunucu sorar; "nereye gidiyorsun" diye, kız cevap verir, "maskeli baloya gidiyorum", yahut, "beverly hills'te geziyorum" falan...

piyasalar taklaya gelmiş, dolar iki buçuk olmuş falan bu kızlarımızın umurunda değildir. bunlar kombin bilir, proporsiyon bilir.

nasıl bir nesil yetişiyor amk?
-ooo stilettolar harika pırılcım arkada detayları olan ince triko altta skinny cinin var , cinin altına riskli bi tercih yapmışsın şapkana bayıldım ama bakalım juri ne der? nereye gidiyorsun...

+şimdi ben bi yat almışım , arkadaşlarıma onu tanıtmaya gidiyomuşum , dans etmicez parti değil de sadece gezdircem yatımı işte..

-hımmm güzel.

yatını sikeyim. hayal gücünü de sikeyim.
her insana sorulabilecek normal sorudur. Asıl amaç bu soruya verilen cevapları eleştirirken cinsiyetçi yazılar yazılmasıdır.
erkek versiyonda tutmayacak sorudur.
nereye gidiyorsun hakkı?
-maça?

nereye gidiyorsun mehmet?
-hava almaya çıktım.

nereye gidiyorsun cihan?
-batak oynamaya.

nereye gidiyorsun selim?
-pavyona.
denk geldiğimde geçen muhabbet;

nereye gidiyorsun bilmem ne?

-ex boyfriendim her zaman gittiğimiz kafeye gidiyor. bende onu kıskandırmak için yeni boyfriendimle yanlarından geçip bi 'hi' deyip biraz takılıp başka bir mekana oturacağız.

(bkz: kezban kime denir)
-nereye gidiyosun bu kombinle?
+bu kombinemle sevgilimi maça götürüyorum.
-aferin, amk senin.
Ebenin amına seklinde cevap verilse... hayat bayram olsa...
-evet ayşe tarzın bir harika. nereye gidiyorsun bu kombinle?
+bu kombinle ev temizliğine gidiyorum.
-ayy ne kadar yaratıcı. peki ya o elindeki file?
+ah, onunla akşamüstü temizlikten gelirken pazara uğrayıp atılan domatesleri ayırıcam.
-müthiş, işte halkın içinden bir bu tarz benim yarışmacısı. peki ya gözündeki morluk.
+o da dün bizim hayvanın attığı yumruktan kalan.
-peki son olarak nereye gidiyorsun?
+nereye olacak, kadın sığınma evine...
kezbanların izleyip izleyip programa çıkan kezbanlarla kendilerini kıyasladıkları programın sanane diye cevaplanası sorusudur. öyle bir hava var ki sanki tuvalete bile giderken farklı bir elbise giymek zorundaymışlar gibi bir zihniyet ortaya çıkıyor.
Dünyaca ünlü yönetmenlere, yazarlara taş çıkaracak senaryolarla cevap bulan sorudur.

- nereye gidiyorsun?

+ şimdi ben şirketim adına amerikalı iş adamlarıyla bir anlaşma hazırlamışım. Bizim departmanda da beni çekemeyen bir kız varmış. Bu ayakkabıyı mesela o istiyormuş ben almışım. Şimdi imzalar atılacakmış o kız da orada olacakmış. Bu elimdeki dosyayı o yüzden tuttum. Kızı kıskandırmak için de biraz iddialı giyindim.
erkek versiyonunda 2 hafta içinde formattan kaldırılacak olan soru

-Ali nereye gidiyorsun?
+Abi ben çok dertliymişim bugün karımı dövmüşüm hasanla gidip iki kadeh bişey içecez.
Yarışmacılara sorulan "bu kıyafetle nereye gidiyorsun" cümlesininden kurban olayım, bu kıyafetle nereye gidilir, tövbe tövbeee! gündüz gündüz böyle göğsü açık, el kadar elbiseyle...kızım senin anan baban yok mu. Bu nasıl bir kılıktır..."gibi anlamlar çıkabilir. Verilen cevapların yüzde doksanı ise benim çileden çıkmama sebeptir: " johnny deep benim erkek arkadaşım olur. annesiyle yaniiii kendisi müstakbel kayınvalidem olur yaniiii bağdat caddesinde bir kahve içeceğim."o anda odada kafama vurmak ya da tv ye atmak için bir vazo aradım. -Bir diğeri (1.53 boyuyla) "dünyanın een ama ennn ünlü mankeniyim. herkes benim peşimde. ben de bari bir imza gününe gideyim, hayranlarımı sevindereyim dedim." -Bir diğeri de:"çapkınlık turuna çıkıyorum." diyor. pes vallahi pess! Bu neyin kafası gibi klişe laflar bile etmeyeceğim. Yahu bir tanesi de kalkıp ben günümü kütüphane de geçireceğim, annemle bir pazar alışverişine çıkacağım, bugün kızlarla evde bir kek yapacağım, dil kursuna gidiyorum, ailecek pikniğe gideceğiz, mangal yapacağız gibi şeyler demez mi? Elbette hayal kurmak güzel de...Sürekli, ayyy! ben bir dünya starıylayım, ayyy!ben milano dayım, çok ünlüyüm, hayranlar kuyrukta, bugün öyle bir giyineceğim ki sevgilim beni bıraktığı için kafasını duvarlara vuracak, onu yeni sevgilisiyle basacağım gibi cevaplar...sürekli erkek arkadaşı mutlu etme çabaları.Yookk kesin bende bir anormallik var. uçucu hosteslik yaptığım yıllar, hiç unutmuyorum, izmir Hilton un camından bakıp, burada yapayalnız olacağıma, bizimkilerin yanında olsaydım da, onlarla denize karşı bir çay bahçesinde kahve içseydim diye ağlardım.Benim hayallerim de bunlar da vardı. Yarışmacılara söyleyebileceğim tek şey, Dünya starları her zaman varlar. Anne ve babalarınız ise bugün varlar, yarın yoklar. Belki bugün yanınızdalar ama yarın sadece hayellerinizde olacaklar. Sadece bu neden bile, şuursuz hayellerinizden vazgeçirebilir sizi. o yüzden biraz da onlarla ilgili cümleler kurun hatta mümkünse gerçekleştirin...
canım çekti yine izninizle dövdürüp gelecem cevabının verileceği sorudur.
karıya diye cevaplanacak sorudur.
programın en can alıcı sahnelerindendir. bilmem kaçıncı lui nin torunuyla kahvaltıya giden bile çıkmıştır.
Ülkenin vaziyetini bir parça da olsa görmemizi sağlayan sorudur. Aslında niyeti bu olmasa da, sosyolojik bir yanı da vardır. Ülkem genç kadınlarının, ne kadar boş hayallere kapılabildiğine, hayal dünyasında yaşadığına kanıttır, en büyük örnektir.
Kadına soruyorlar: "nereye gidiyorsun su'cum?"
"ııı benn coni deple evlendim. sonra ayaklarını yıkamışım. O yüzden paçalarımı kıvırdım gördüğünüz gibi."
Diğerine soruyorlar
"Bean alışveriş merkezine gidiyorum arkadaşlarımlaaa, oradan spa merkezine geçiceeez, o yüzden abiye giydim. biraz yüz bakımı anlarsınız yaa (sahte gülüşler) Sonra da beyoğlu cihangir fln işte.."
Kapitalizmin modern yorumu da bu ya zaten "Ayranı yok içmeye, atla gider sıçmaya"
Otobüste karşılaştığım düşük gelirli, üstü başı normalin altında kötü bir adamın elinde gördüğüm Samsung s5 gibi. Bu tür insanlar çoğaldıkça sonumuz yaklaşıyor demektir. Bu insanlardan olmayalım, oldurtmayalım, olanları uyaralım.
Programın kendisi gibi saçma olan sorudur.
Show tv'deki bu tarz benim'e denilip fark yaratılası.