bugün

hepimizin sorduğu olmuştur.çocukken avucumun içinde sıkıca tuttuğum bozuk paralarım olurdu. çocuksun ya bakkalda ne varsa canım isterdi. sanki her bozuk parayla bakkaldaki her istediğimi alabileceğimi zannederdim. istediklerimi verince bakkalcı amca haliyle parasını beklerdi. avucumun içinde düşmesinler diye sıkıca kavradığım bozullukları dökerdim eline...
+ bu para yeter mi amca?
kocaman iri gözlerle bakardım gözlerine... sıcak bir tebessümle
+ yeter kızım derdi. o günde mutluydum elimdekilerle.
(bkz: fırat)